Sonucu Daralt
Yayıncı Kategori
Yayıncı
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Toplam 13 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-16 / Aktif Sayfa : 1
Osmanlı öncesi dönemde kadim Türklerin çok önemli bir yerleşim alanı ve uğrak noktası olan Bulgaristan, Osmanlı Devleti döneminde de Balkanlarda en fazla Türk nüfusun iskân edildiği bölge olmuştur. Halk arasında 93 Harbi olarak bilinen 1877-1878 Osmanlı Rus Savaşı neticesinde Türk idaresinden çıkan Bulgaristan, o tarihten itibaren günümüze kadar devam eden göçlerle Türkiye'ye en fazla Türk soylu göçmen veren ülke olmuştur. Ayrıca bugün dahi Balkanlarda ve Avrupa'da bulunduğu ülkenin yerli unsuru olarak en f
Boğaziçi mehtapları gibi Boğaziçi yalıları da rüya olmuş bir gerçeğin, zaman ve mekân içinde tasviridir. Mehtaplar, Boğaziçi'nin birinci senfonisiydi: gümüş senfoni... Yalılar, Boğaziçi'nin ikinci senfonisidir; altın senfoni... (Ruşen Eşref Ünaydın/Boğaziçi, Yakından) Mezarlıklarda dindar ve ulvi serviler vardı. Bunlar, sanki hiçbir adiliği görmemek için, hep göğe ve yüksekliklere bakar gibiydiler. Bazen de güya bir manevi teessürle başlarını bir tarafa eğerlerdi. Mezarların ayakuçlarındaki taşlarda da bu
Okuyacağınız bu kitap; Avusturyalı yedek subay Baron Friedrich Michael von R........'nin 1914 yılının sonbaharında Rava Ruska savaşında ölümünün ardından masasının üzerinde mühürlü bir paket içinde bulunmuştur ve ailesi tarafından Stefan Zweig'e iletilmiştir. Zweig, her ayrıntısına sadık kalıp sadece isimleri değiştirerek, ekleme yapmadan bu eseri okurlarıyla buluşturmuştur. O akşam yaşayacağım son bir karanlık an kalmıştı, o da mutluluk içinde evime ulaştıktan sonra kapıyı açıp odama giden karanlık koridor
Mehmet Rauf'un en önemli eseri olan Eylül, Türk Edebiyatı'nın ilk psikolojik romanı olarak kabul edilmektedir. Ruhsal çözümlemelerde çok başarılı bir çalışma sergileyerek, insanların ruh hallerini okuyucuya net bir şekilde yansıtan bu eser okuyucuyla arasında sağlam bir bağ oluşturmaktadır. Evet, her şey çürüyor, her şey... İnsanlar da çürümeyecekler mi? Eylül de sanki bahara özlem duyan mahzun bir tazelik, üzerine çeken kışın, kendini yok etmek isteyen sonbaharın aksine sonsuza kadar kalma mücadelesi var
Bu kitaba başlarken üç amaçla yola çıktık. İlk amacımız işaret dilinde gündelik dilin dışına çıkabilmek, ileri seviye için İşaret Dili eğitmenlerine ve tercümanlarına kaynak oluşturabilmektir. İkinci amacımız, banka, noter, adliye, eğitim, spor, sağlık, meslek dallarında mesleki terimlerin işaret dilinde gösterimini verip meslek elemanlarına destek olabilmektir. Üçüncü amacımız ise; kitapta yer verdiğimiz metinlerle İşitme Engellilerin kültürü, fizyonomi ve dudak okuma üzerine olan bilgilerini okuyucularımı
Tükendi
20. yüzyılın hemen başında Osmanlı Devleti ile Fransa arasında yaşanan diplomatik kriz görünürde bir borç meselesinden kaynaklanmış ise de arka planında devletler arasında dozu giderek artan emperyalist rekabet ve nüfuz mücadelesinin var olduğu anlaşılıyor. Almanya karşısında 1870'te Almann birliğinin öncüsü Prusya karşısında aldığı mağlubiyetin bir süre yoğun bir iç mücadele ve çekişme dönemi geçiren Fransa yüzyılın sonunda yönünü bir kez daha dışarıya çevirmiş ve daha aktif bir dış politika izlemeye başla
Bir zamanlar dünya haritasına baktığınızda; Britanya İmparatorluğu, bu haritanın dörtte üçünü elinde tutuyordu. Avrupa'dan uzak verimsiz bir ada olan bu ülke, üzerinde güneş batmayan imparatorluk olarak, Kanada, Yeni Zelanda, Avustralya, Afrika, Hindistan, Antarktika, Ortadoğu ve Amerika kıtasının efendisiydi. Dünya ticaretini ve siyasetini yönetiyordu. Bugün Londra, Milletler Topluluğu adı altında aynı nüfuza sahiptir desek yanlış olmaz. Bu zekâ ve gücün arkasında nasıl bir planlama vardır? Bu zekâ ve
JackLondon, okuyucuyu melez bir anne ve safkan bir babadan doğan bir kurt yavrusu üzerinden, doğanın ve hayatın kökenine kadar inen eşsiz bir maceraya davet eder. Vahşi Doğa'nın keskin ve acımasız kuralları karşısında bir canlının nasıl tavır aldığını, şartların o canlıyı nasıl biçimlendirdiğini, içgüdülerin ve edilgenliğin bu biçimlenişteki payını anlamak için bir fırsat sunar London. Üstelik daha da derinlerde tüm bu vahşiliğin yanı başında duran insanın ve insandan yola çıkarak toplumdaki her türlü uzla
Mutluluğun, herkesin mutluluğuyla iç içe olabileceğini, fedakârlığın ve emeğin insana gerçeğin kapılarını açabileceğini tatlı bir öyküyle anlatan eser dünyaya başka bir gözle bakmamızı sağlıyor. Küçük bir kuş ve mücevherlerden yapılmış vücuduyla tüm şehri izleyen bir heykelin insana dair sohbeti yaşamın gerçekte ne olduğunu sorgulatacak.
Bir mücadele öyküsü Vahşetin Çağrısı. Her koşulda ayakta kalmanın, içgüdülerine ses verip var olmanın, kimi zaman kendini yeniden ve yeniden yaratmanın çığlığı. Bazen doğayla, bazen kendi doğamızla mücadele ve bütünleşme yolculuğu. JackLondon'un mücadele öyküsünün bir yansıması olan Vahşetin Çağrısı, hemen herkesin okuması ve kendi doğasına yolculuk yapması için bir çağrı...
Devlette de işler böyle yürür, kralların meclisinde de... Kötü düşünceleri kökünden söküp atamıyorsun diye, müzminleşmiş hastalıklara yüreğinden geçtiği şekilde deva olamıyorsun diye, toplumu kendi haline bırakıp çekip gidemezsin, rüzgârlara karşı kürek çekemiyorsun diye gemiyi fırtınalı dalgaların ortasında bırakamazsın. Öte yandan, farklı düşüncelere kapılmış insanlar üzerinde hiçbir etkisi olamayacağını bile bile, bu tür tuhaf ve haddini aşan bir konuşma yaparak onları ezmemelisin. Bunun yerine dolaylı
...Şimdi aynı öfke karşısında çocukluk dönemindekinden daha az korkup titriyorsam, çocukken duyduğum o katıksız suçluluk duygusunun yerini, her ikimizde de gördüğüm bir çaresizliğin almasındandır... Franz Kafka'nın diğer eserlerindeki karakter ve olayların daha anlaşılır olması bakımından Babama Mektup önemli bir yere sahiptir. Uzun bir süreçte kaleme alınan bu mektuplar, Kafka'nın hem acılarının yaratıcılığını hem de acılarından beslenerek ortaya çıkan yazar yaratıcılığını atfettiği babası Hermann Kafka
Tolstoy'un estetik ve sanata dair bu incelemesi ufkunuzu genişletecek, sanatı irdelemenize sebep olacak. Sanat nedir, sanat ne işe yarar, sanatın niteliği ve niceliği ne olmalıdır sorularıyla kapsamlı bir bilgiye ulaşabilen bu eserle kadim sorularınıza bir parantez açacaksınız. 1898 yılında sansürsüz olarak yayınlanan ilk baskısı baz alınarak çevrilen eserde cesur yorumlarla sanat yolculuğuna çıkacaksınız.
Sıralama : Göster :
Toplam 13 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-16 / Aktif Sayfa : 1