Sonucu Daralt
Yayıncı Kategori
Yayıncı
(x)Yeniyüzyıl Yayınları
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Toplam 49 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
Bu kitap ekonomiyi yalın iktisadi bakış açısıyla ele almamakta, onu basit bir arz - talep meselesi olarak görmemektedir. İktisadın konularını ceteris paribus kuralı ile değerlendirmemekte ve ekonomik insan yaklaşımını kesinlikle reddetmektedir. İnsan adada tek başına yaşayan Robinson Crusoe değildir. Ekonomi hayatın gerçeğidir ve bu nedenle tüm yönleriyle ele alınarak multi-disipliner, multi-teorik ve multi-faktöryel analize tabi tutulmalıdır. Hepsinden önemlisi, buz dağının derinlerine inilmeli ve Derin Ek
Bu kitap, Uyan artık uykudan uyan Uyan esirler dünyası Zulme karşı hıncımız volkan Bu ölüm-dirim kavgası Diye marşlar okurken, bir sene önce, tüm bilincimle: Kendimi artık eski bir komünist gibi hissetmiyorum. Kendimi bir demokrat olarak hissediyorum diyen Mauro Olivinin bu kitapta yazdıkları, tanınmış ve adı hiç duyulmamış şahsiyetlerin, Alman işgalinden başlayarak Bolonyada ki çöküşe kadar yaşadıklarını bir roman tadında anlattığı yönlü bir öyküdür İTALYAN KOMÜNİSTLERİ NEREDEN NEREYE?... Yıkalım bu
Bu kitabın yazılmasındaki amaçlardan biri de okuyucuyu düşündürmek görüş açısını ve ufkunu genişletmek ve bazı şeyleri yeni bir bakış açısı ile yeniden sorgulamasını sağlamaktır. Belki o zaman yaratıcıyı daha iyi anlarız başımıza örülen çorapları daha iyi görürüz belki tezgahlananların farkına çok daha önceden varabiliriz belki de gelişecek olan farkındalığımızla daha iyiye daha güzele ve daha doğruya giden yeni bir yol daha keşfederiz. Kim bilir Eğer hayatta tesadüfe yer olduğunu düşünüyorsanız bu kitapta
Sanayileşme ile biriken sermaye ve genişleyen hizmet fonksiyonları klasik olarak devlet tarafından karşılanması gereken güvenlik (koruma) anlayışının istenilen hızda sağlayamaması ve öngörülen tehlikeyi istenilen caydırıcılıkta savuşturamaması ile birlikte yeni açılımlar doğurmuş kişi ve firmalar kendilerine özelkoruma tedbirleri geliştirmeye başlamıştır. Özel koruma tedbirlerini gerçekleştiren Özel Güvenlik Personelleri tarafından özellikle hassas bölgelerinyada kritik personellerin büyük tehdit algılamala
Bireysel bir problem olan suç korkusu, yaygın bir toplumsal soruna dönüşmüştür. Öyle ki, suçadoğrudan maruz kalmayanlar bile suçtan korkar hale gelmiştir. Çünkü suç korkusu bir takım etkileşimmekanizmaları aracılığıyla (medya, adalet sistemi, suç gibi) toplum hayatı içerisinde yayılmışdurumdadır. Bu durum ise suç korkusunun suçun kendisinden daha önemli hale gelmesine nedenolmaktadır.Bu kitap, suç korkusunu Anthony Giddensın yapılaşma teorisi bağlamında ele almış ve Türkiye(İstanbul) özelinde yapılan bir al
Beril Dedeoğlu: Tüm uluslararası ilişkilerciler Türkiye'yi kurtarma derdine düşüyor. Herkes Türkiye'yi kurtarırken de bir Suriye uzmanı ya da bir Güney Afrika uzmanı bulamıyorsunuz. Sedat Laçiner: Dil, uluslararası ilişkiler eğitiminde 1 gibidir. Yani yanına koyduğunuz her 0'da değer kazanır. Eğer başında 1 yok ise, aldığınız eğitim 0 mertebesinde kalır. Savaş Genç: Bu tür mesleklerin en büyük özelliği aynı anda hiçbir şey ve her şey olabilmenizdir. Erol Kurubaş: Kavramsız, kuramsız, rastgele genel bil
Tükendi
Orta Asya Devletleri ve Ortadoğudaki siyasal gelişmelerle ilgili kapsamlı, ayrıntılı bilgi ve değerlendirmeler İçeren bu kitap uluslar arası ilişkiler öğrencileri ve bu konulara ilgi duyanlar için temel kaynak niteliğinde bir erendir. Doç. Dr. Atilla SANDIKLI
Tükendi
Türkiye'de terörün doğuşu düşmanlarımızın bizi konvansiyonel şekilde yenemeyeceklerine karar verdikleri gün olan bağımsızlık günümüzle başlar. Bu günden sonra düşmanlarımız bizi iç unsurlarımıza yönelik hassasiyetlerimizde vurmaya çalışmış ve bunda da kimi zaman başarılı olmuştur. Tarihsel dizilimiyle Türkiye'de terör 60 yıllara kadar kalkışma şeklinde cereyan ederken 60'lı ve 80'li yıllar arasında sağ-sol çatışması şeklince cereyan etmiş ve nihayet 80'li yıllardan başlayarak dini motifli ve ayrılıkçı terö
Protokol listelerinde seçilmişlerin atanmışlardan daha önlerde temsil edilmeleri gerekmektedir. Özellikle Genelkurmay Başkanının Milli Savunma Bakanının önünde yer alması doğru bir uygulama olarak kabul edilemez. Zaten bu sorun 2011 tarihinde Türkiyede yapılan NATO Milli Savunma Bakanları toplantısında da kendini göstermiştir. Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakanı NATO toplantısına katıldığı için Genelkurmay Başkanlığı sırf arkasına oturmamak için toplantıya iştirak etmemiştir. Burada Genelkurmay Başkanl
21. Yüzyılın (ve yeni Bin yıl=Millenium) daha ilk yılında 11 Eylül günü, dünyanın lideri ve en güçlü ülkesi ABD beklenmeyen bir şekilde can evinden vurulmuş ve New York ile Vaşingtonda Pentagon (Savunma Bakanlığı) uçak saldırılarına uğramış, üç bine yakın insan bu terörist eylemlerle ölmüşlerdir. Bu ünlü gün dünya tarihinde yeni bir dönemeç olmuştur. Bu saldırılar sonucu bir ay sonra Afganistan bombalanıp, işgale uğramış, gerekçesi de terörist örgütlere barınak sağlaması olmuştur. Oradaki terör eyleml
Hükümetin ulusal davalarda ilan ettiği açılım politikasının fiyasko ile sonuçlanmakta olduğu görülmektedir. KÜRT SORUNU fevkalade nazik bir konu olup ilan edilen açılımın giderek Türk halkının ayrışmasına ve ülkenin parçalanmasına yol açabilecek bir mahiyet kazanması olasılık dışı değildir. ERMENİ AÇILIMINDAN esasen bir sonuç beklenemez. Büyük devletlerin Kafkaslardaki çıkar çatışmaları dolayısıyla Yukarı Karabağ sorununun kısa zamanda çözümlenebileceğini sanmıyorum. Türkiye ve Kıbrıs Türk'ünün tüm çabaları
XIX. yüzyılın sonları ve XX. yüzyılın başlarıyla, XX. yüzyılın sonları ve XXI. yüzyılın başlarındaki benzerlikler göz ardı edilmemelidir; XX. yüzyılın başlarında kurulan yeni dünya düzeninin ilkeleri Paris Barış Konferansı'yla atılmıştı ve Şark Politikaları ve manda politikalarıyla Osmanlı İmparatorluğu'nun tasfiyesini öngörmekteydi.. XXI. yüzyılın başlarındaki yeni dünya düzeni iddiası ise, ABD ve Sovyetler Birliği arasındaki bir dizi zirvelerden sonra, Küreselleşme Politikaları ile yürürlüğe girmiştir ve
Uygarlık tarihi kadar eski olan terörizm, insanlık tarihindeki yerini çok önceleri almıştır. Önceleri daha az karmaşık ve daha az aktörün karıştığı terörizm, şimdilerde uluslararası arenada kendini göstermeye başlamış ve daha karmaşık bir hâl almıştır. Önceleri lider veya yöneticiye yapılan suikast ve korkutma eylemleri ile kendini gösteren terörizm; daha sonraları siyasallaşmış, önceleri bağımsızlık mücadelelerinde bir araç olarak kullanılmış, daha sonraları yarı savaş şekline bürünmüştür. 2000li yıllardan
O, kişisel kazanç ve ün peşinde koşan basit bir diktatör değil, gelecek kuşaklar için sağlam temeller atmaya uğraşan bir kahramandı. Prof. Walter L. WRIHT Jr. Atatürk öldü. Barış kubbesinin Doğu sütunu yıkıldı. Artık evrende barışı kimse garanti edemez. Nitekim Avrupalı devlet adamları; onun 1930'da yaptığı uyarı ve tavsiyeleri dinlememiş ve dünyayı 1939 yılında ikinci büyük savaş felaketinin içine sürüklemişlerdir. SANERWIN Gazetesi O, benzeri olmayan bir devlet adamı idi. Diktatörlerin tahammül edemediğ
Günümüzde teknolojik, siyasi ve ekonomik şartlarda dünya genelinde ve daha önce görülmemiş hızda değişiklikler yaşanmakta, ekonomiden siyasete sosyal politikadan kültüre, hemen her alanda görülmeye başlanan değişim ve etkileri daha ziyade küreselleşme kavramını ile ifade edilmektedir.Küreselleşmeye sanayi toplumuna has bütüncül (modernist) yapılanma anlayışı giderek ortadan kalkmakta, yerelden uluslar arası düzeye kadar tüm örgütlenmelerde esneklik ve farklılıklara açıklık esas hale
Din, insanların gıdasıdır. Dinsiz adam boş bir eve benzer. İnsana huzur verir. Mutlaka bir şeye inanacağız.Bu dinlerin en sonuncusu elbette en mükemmelidir. İslam dini hepsinden üstündür. Onun hak peygamber olduğundan şüphe edenler, şu haritaya baksınlar ve Bedir destanını okusunlar. Hz. Muhammedin bir avuç imanlı Müslüman ile mahşer gibi kalabalık ve alabildiğine zengin Kureyş ordusuna karşı Bedir meydan muharebesinde kazandığı zafer, fani insanların karı değildir. Onun peygamberliğinin en
Tükendi
Sosyetik annelerin arzu ve temennileri, halkın ne kadar aptal ve cahil olduğunun, ne kadar saçma konuştuğunun en açık örneğidir. Derler ki: Aman kızıma görmüş geçirmiş uygun bir damat bulayım. Oysa bu tip erkekler az değildir. Eh bu mantıkla yapılan evlilikten ortaya çıkacak çocuk da bu mantığa uygun mahlûk olacaktır. Başka ne beklenebilir. Eğer herhangi bir devlet meselesinde bir karar almaya birkaç uzmanın aklı ve bilgisi yetiyorsa, seçimle gelen beş yüz adama ne lüzum vardır? İşte meselenin esası burad
Tükendi
ÖZGÜR TOPLUMLAR, ÖZGÜR BİREYLERDEN OLUŞUR Bilimsel düşünüp, sanatsal hisseden bireyler özgür olur. Özgür bireyler, özgür toplumları oluşturur İşte bu kitap bireylerin özgürleşmesinin kıvılcımını çakan özgür toplumların nasıl yaratılması gerektiğini anlatan bir başucu kitabıdır. Türk Milletinin bu coğrafyadaki yaşamını sonlandırmak amacıyla kurgulanmış olaylardan ders almak gerekir. Son 100 yıl içindeki Sarıkamış olayını, Çanakkaleyi, Kurtuluş Harbini ve bu olayların aktörleri olan ABD, İngiltere, Frans
Tükendi
Türkiye, 'kimileri' kabul etmese de 80'li yıllardan bu yana, planlanmış bir hedef tahtasıdır. Planlarının 60'lı yıllarda yapıldığı, şimdilerde harıl harıl işleyen çok yönlü bir kuşatmanın içinden geçiyoruz. Çok yönlü diyoruz zira bu kuşatma; iktisadi, manevi, askerî, sosyal alanları kapsamaktadır. Tehdit, artık sadece dışarıdan değil, içerden de gelmektedir. Planlı, organize ve sistemli bir şekilde işleyen bu kuşatma, eğer önü alınmazsa yakında meyvelerini verecek gibi. Çatışan tarafların öznelerine göre bu
Sıralama : Göster :
Toplam 49 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2