Sonucu Daralt
Yayıncı Kategori
Yayıncı
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Toplam 436 kayıt bulunmuştur Gösterilen 192-208 / Aktif Sayfa : 13
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü/ Victor Hugo Victor Hugo'nun, Bir İdam Mahkûmunun Son Günü, sarsıcı ve sıradışı bir kitap. Hugo'nun yazım stil olarak o dönemde kullanılmayan bir üslupla, yani birinci tekil şahısla kaleme aldığı eser, ölüm ve yaşama, ölmek üzere olan bir suçlunun gözünden bakış. Güneşin camlardaki oynaşmasını keyifle izlerken öleceği gerçeğiyle yüzleşmeye çalışan genç adamın sancıları, düşünceleri ve cezalandırma yöntemlerine ilişkin görüşleri insanı şaşırtıyor. Giyotinle idama mahkûm olan gen
''Ah o günler ne güzel günlerdi ne de berbat günlerdi, o günler ki bilgelik dolu günlerdi hem de aptallığın zirve yaptığı günlerdi, inançla dopdolu günler, bağrında şüphe barındıran günler, ağzına kadar ışıkla dolu zifiri karanlık günlerdi o günler.'' Kitabın bu giriş cümlesinde belirtildiği gibi kitaba adını veren Paris ve Londra şehirlerinde, Fransız Devrimi'ne giden süreçte yaşanan tüm olay ve karakterler bütün açıklığı ve acımasızlığı ile gözler önüne serilir. 1859'da Dickens'ıngazetelerde tefrika ettiğ
Virginia Woolf'un 1927 yılında yayınlanan beşinci romanı Deniz Feneri yaz tatilini bir adada konuklarıyla birlikte geçiren kalabalık bir aileyi, sıradan bir zihnin sıradan bir günde aldığı izlenimleri nasıl düzenlediğini, planlandıktan on yıl sonra gerçekleşen bir yolculuğu, zamanı, varoluşun geçiciliğini bilinç akışı tekniğiyle anlatır. Virginia Woolf Deniz Fenerinin kurgusunu 'H' harfine benzetir. On yıl arayla tek bir günde geçen Pencere ve Deniz Feneri bölümü, koridor işlevi gören soyut ve karmaşık Zama
Güneş yanar, âlem döner Bir gün gelir hepsi söner Ey sahib-i ilm ü hüner Bilir misin sebebi kim? Ne gelen var, ne giden var Ne solan var, ne biten var Ne gülü var, ne diken var Bilir misin sebebi kim? A'mâk-ı Hayâl, Şehbenderzâde Filibeli Ahmed Hilmi'nin vahdet-i vücud anlayışıyla ele aldığı tasavvufi bir romandır. ''Aynalı Baba ile Mülakat'' ve ''Manisa Tımarhanesi'' olmak üzere iki bölümden oluşan bu eser barındırdığı hikâyelerde mitolojik ve fantastik ögelere sık
Güvercin Gerdanlığı/ İbnHazm Güvercin Gerdanlığı (Tavkul-hamâme fi'l-ülfe ve'l-ullâf) otuz bölümden oluşmaktadır. On tanesi aşkı doğuran nedenler hakkındadır. Aşkın emarelerini, övülen ve yerilen niteliklerini anlatan diğer fasıl on iki bölümdür. Aşka içerden gelen zararlara dair altı bölüm vardır. Karşılığı olan ve olmayan duygularda iki farklı bölümde ele alınmıştır. Öykü, düzyazı, şiir gibi türlerin toplamı bir eserdir. Anlatıcı kişinin kendisidir, yer yer öznel yargılar da görülmektedir. İbnHazm'ın ço
Algıların istiklali zihnin istikbalidir... Algı, propaganda, anlamın yeniden üretilmesi, sembollerin dili, algı oluşumu ve dizaynında medyanın rolü, küresel algı senaryoları, Türkiye'ye ve Türk Siyasetine dönük algı durumları, dizayna karşı algı yasaları... Elinizdeki kitabın ilk bölümünün muhtevasında, teorik bir çalışmayla konuya ilişkin temel kavramlara değinilmiştir. Algıya dair temel kavramların sağlam temellendirilmesi, algı savaşlarına ilişkin olgu ve olayların daha net ortaya konulmasına katkı sağ
Konstantin'in mezarı nerede? Bizans altınları için kimler öldürüldü? Neden her depremde Fatih'in türbesi gündeme getiriliyor? Allianoi neden sular altında bırakıldı? Vatikan'ın Allianoi'deki amacı neydi? Teksas'a neden yeni özgürlük heykeli dikme istiyorlar? Kuru Kafa ve Kemikler örgütü nasıl devreye girdi? Galata'daki kadim sülale nasıl yüzyıllardır varlığını sürdürüyor? Galata'nın bilinmeyenleri... Gıdaların insan üzerindeki etkileri neler? Neden kutuplarda antibiyotik savaşları yapılıyor? İstanbul'un işg
İşgal altındaki topraklarımız anavatana ateşli protestolarla değil, kılıcın indirdiği zafer darbeleriyle katılabilir. Liderlik insanları tek bir düşman üzerinde toplamak ve bu dikkatin bozulmadan devam etmesini sağlama sanatıdır. Savaşta her zaman kaybeden taraf suçludur, haklı olsa bile. Siyasi kuruluşlar birbirleri ile karşılıklı çıkarlarından dolayı göstermelik anlaşırlar. Benim felsefi doktrinim dünyayı tekrar mutlu bir şekilde yaşatacak güce sahiptir. Böyle bir idealde elbetteki geçici anlaşmalara y
Karşınızdakinin bakış açısını bilmezseniz onu anlayamazsınız: Üstelik bu kişi; kısa boylu, kısa bacaklı, küçük parmaklı, minik burunlu son derece sevimli, ilgiye ve sevgiye muhtaç ama bir o kadarda dik başlı ve inatçıysa. Üstelik sizin peşinde koştuğunuz para ve zamana hiç önem vermiyor; markalarla, eşyalarla ve giysilerle hiç işi olmuyorsa. Çoğu zaman pek de anlam veremediğiniz şekilde tuhaf sesler çıkararak, garip hayali oyunlar oynuyorsa, hatta yeni keşifler yapmak için varını yoğunu ortaya koyuyor ve ı
Orta Asya steplerinden Balkanlara, Sibirya'dan Kırım'a, Kafkasya'dan Afrika'ya, Anadolu'dan, Hindistan'a, Ortadoğu'ya ve Mezopotamya'ya, hatta ve hatta Mu Kıtası'na kadar kök salmış kadim ve kadim olduğu kadar, taşıdığı çok değerli karakter özelliklerinin yanı sıra, bazı zayıf karakter özelliklerine de sahip, ama hiç de sıradan olmayan, özel ve büyük bir millet olduğumuzu, dünyadaki bütün büyük olaylarda etkin olarak rol aldığımızı, adeta dünya tarihini bizim şekillendirdiğimizi, tarihten Türk sözcüğünün çı
Altından Yüz Odalı Sarayın Olsa Tek Bir Odada Yaşayabilirsin. Madde, mana ile güzelleşir. Altmış ambar darın olsa, her öğünde bir kap yiyebilirsin. Altından yüz odalı sarayların olsa, tek bir odada yaşayabilirsin. Madem öyle, o vakit dünyayı ne sahiplenirsin. Bu kitapta, Mevlana'nın hayatındaki ilk ve en büyük öğretmeni ve babası, büyük âlim, kendi devrinde birçok değerli üstad varken dahi Sultan-ül Ulema, yani Âlimler Sultanı olarak anılan Bahaeddin'in, Mevlana'nın annesi Mümine Hatun ve dedesi Belh Emi
Terör, dünyanın kaderini tehdit etmeye devam ediyor. Başkalarına yaşam hakkı vermeyen bu yaygın hastalık, insanlığın ortak laneti. Üstelik her geçen gün varlığını daha fazla hissettirmeye başlayan iflah olmaz bir lanet... Her ne kadar idealist düşünceler çeşitli platformlarda dile getirilse de barış ve huzur dolu bir toplum çoğu düşünüre göre artık sadece bir ütopya. Bu bakış açısını besleyen o kadar çok damar var ki... Bilgi toplumuna geçişle birlikte artık sınırsız haber kaynağımız var. Eskiden tahmin e
En büyük Ziya Gökalp okurlarına diğer eserlerinden farklı olarak nazım ve nesiri birleştirerek şiir ve masalı bir arada sunuyor. Türk milli kültürünü ve değerlerini sembolize eden Dede Korkut kitabında da yayınlanmış olan Deli Dumrul veAslan Basat hikâyesini okuyucuya şiirsel olarak sunuyor. Sembolik anlatımıyla okuyucunun hayal dünyasını besleyen ve bilinçaltında Türk milli kültürüne yönelik yeni imgelerin uyanmasını sağlayan Altın Işık, Türk milli kültürü ve milli değerler açısından okunması gereken bir b
Ana
Maksim Gorki'nin en ünlü yapıtıdır. Kitapta 1905 yılları öncesinin işveren ve işçinin çatışmalarıyla birlikte Pavel adlı aydınlıkçı ve yenilikçi bir gencin, Pelageya adlı annesinin yaşamını anlatır. Türkiye'de ve dünyada çok bilinen bu yapıt, toplumsal panoramanın anlatıldığı en etkili yapıtlardan biridir.
Babalar Ve Oğullar/ IvanTurgenyev O zamanlar yeni bir şeyin doğduğunu hissettim; yeni insanlar görüyordum ama nasıl hareket edeceklerini, onlardan ne bekleneceğini bilemiyordum. Ya susacak ya da ne biliyorsam yazacaktım. İkincisini seçtim. Diyen Turgenyev, bu sözleriyle eski nesille nihilist gençlik arasındaki kuşak çatışmasını anlatmıştır.
Okumayı ve araştırmayı çok seven Maksim Gorki, üniversiteyi kazanmasıyla birlikte Kazan'a yerleşir. Gençlik yıllarında oldukça acı çekmiş olan Gorki, hayatın gerçekliği ve içinde bulunduğu acı içerisinde, toplumcu gerçekçi bakış açısını oluşturmuştur. Bununla birlikte üniversiteyi okurken, gizli, halkçı ve ihtilalci örgütlere katılmış olmasını, bu topluluklardaki acemiliklerini, renkli, zor ve acı dolu yıllarını bu eserde dile getirmiştir.
Sıralama : Göster :
Toplam 436 kayıt bulunmuştur Gösterilen 192-208 / Aktif Sayfa : 13