Sonucu Daralt
Yayıncı Kategori
Yayıncı
Eser Sahibi
(x)Cihan Yamakoğlu
Sıralama : Göster :
Toplam 6 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Toplumun temel direğidir diyerek basmakalıp sözlerle tanımladığımız aile; 21. yüzyılın başında ciddi değişimlere uğruyor ve uğramakta. Bu yorgun değişim içindeki ailede yaşanan değer ve kuralların; bütün toplumlara yayılarak insanlık ailesini oluşturması ve insanlığın ortak barışa ve refaha kavuşması birçok ideolojinin ütopyasını oluşturuyor. Değişimin; gelişme, yenilenme ve ilerleme olarak hayata girmesi ve insanlığı birliğe, barışa ve mutluluğa ulaştırması için ya da tarih boyunca da yaşanmış bütün olumlu
İslam da ilk dışa açılma-Hicret, Hz. Peygamberin Mekke'den ayrılarak Medine'ye göç etmesi ile başlamıştır. Hicri:1. M. 622. İslam kültür ve medeniyetinin devam eden dışa açılması yani hicret görevini Hz. Peygamberden (m. 570-622) sonra Araplar devam ettirmiştir. Onlar her şeyleri ile İspanya'nın kuzeyine kadar taşındılar. M. 712-1492. Onlardan sonra da Osmanlı Türkleri de İslam medeniyet ve kültürünü Viyana'ya kadar taşıdılar. Yani oralara kadar açıldılar. 1683 Bu tarihten sonra ise günümüze kadar İslam Kül
İnsan; Evren ve içindekilerle ilişkilerini yol ve yordamında yürütebilmek için öncelikle kendini bilmeli ve tanımalıdır. Bedenin fizik ve ruhunun kurallarını bilen ve onlara uyan insan; onu yaratanın kural ve değerlerini de kabullenir. Çünkü insan eksiktir ve eksiklerini dışındakilerden karşılamak zorundadır. Evrene ve insanlara muhtaçtır ve onlarla iyi ilişkiler kurmalıdır. Bu sebeple de varlıklar ve evreni tanımalıdır. Tanımak için muhtaç olduğu ilk ve en önemli şey de onlarda saklı bilgilerdir. Ailede,
Türkiye, Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP)ın temeline 4 Nisan 1977'de ilk harcı koyarak; bölgeler arası gelir dengesini sağlamak, bölücü faaliyeti ve dayandırıldığı yoksulluk gerekçesini yok etmek istemiştir. Ama, yetmiş beş bin km. kare=75 milyon dönüm araziyi sulayarak; bitki, hayvan, su ürünleri ve elektrik üretim ve ticareti ile bölgeyi şaha kaldırıp, kalkınmasını sağlarken; bu başarı yüzünden başına gelecek iç ve dış gaileler düşünülmüş ve önlemleri alınmış değildir. Çünkü bir eseri yapmak ile ona sahip
Aşağıda yazılı ve benzer düşünceleri yüzünden, yirmi yedi yıl hapis cezası ile akıl, insaf ve merhamet dışı işkencelere maruz kalan; ama bütün bunlara, emsalsiz bir sabır, metanet ve dahası işkence eden ve ettirtenlere karşı hiçbir kırıcı söz kullanmadan tahammül edebilen İtalyan düşünür Campanella (1569-1639) GÜNEŞ ÜLKE (Sivitas Solis) adlı eserinde Türkler için şunları yazmaktadır: ?...Ben bir güneş ülkenin hasretini çekiyorum. Bu ülkede gece olmasın ve insanlar karanlık mefhumunu orada tanımasın. Güneş
İnsanlık karmakarışık bir kavga ve savaş dünyasına dönüşmüş durumda. En çaresiz insan gibi, her toplumun da malı, canı ve bütün varlıklarıyla güvenlik içinde olduğu ve hakkını alabildiği kalıcı bir dünya barış düzenine ihtiyaç var. Ama en bilgili, uygar ve zengin toplumlar bile zorla alma, sömürme, yolsuzluk, hile, soykırım, faiz ve savaş yani haksız kazanç peşinde! Refahlarının dayandığı ekonomik ve mali bütçe dengeleri bunlara bağlı. Uygarlık bunu gerektiriyor ! İnsanlar ve toplumlar, refahlarının dayand
Sıralama : Göster :
Toplam 6 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1