Sonucu Daralt
Yayıncı Kategori
Yayıncı
(x)İlgi Kültür Sanat Yayıncılık
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Toplam 373 kayıt bulunmuştur Gösterilen 220-240 / Aktif Sayfa : 12
Suç ve Ceza, edebiyat dünyasında başarıyı ve ölümsüzlüğü ön sıralarda göğüsleyen bir romandır. Dostoyevski'nin yıllara meydan okuyan, hayranlık ve merak uyandıran keskin dehası romanı tepeden tırnağa kuşatmıştır. Dahi yazar, Suç ve Ceza'da okuyucularına bir kez daha insana has çatışmaları kusursuz bir gerçeklikle sunmuştur.  Neyin suç ya da neyin ceza olduğunu belirleyen nedir? Onları birbirinden ne ayırır? Toplumdaki değişken karşılığının yanı sıra insanın vicdanında nasıl karşılık bulur? Kendi sorularını
Dünya Edebiyatı'nın en önemli eserlerinden biri olan Sefiller, Fransız İhtilali'ni V. Hugo'nun olmazsa olmazı özgürlük ateşi, sıcak insan ilişkileri ve yazarın vazgeçilmez ikincisi aşk ile anlattığı bir romandır.  Birçok müzikal, film ve dizi filme konu olmuş ve yazıldığından iki yüzyıl sonra bile aynı heyecan ve tazelikle okunan bu dev eseri okumadıysanız ölmeden önce mutlaka okuyun. Okuduysanız bir kez daha okuyun!  Aşk uğruna gerekirse, yaşamımdan vazgeçerim. Özgürlük uğruna ise aşkımı da feda ederim.
ABD'nin ilk kısa hikâye yazarlarından, modern korku, gerilim ve polisiye türlerinin öncüsü olan Edgar Allan Poe'nun önemli bir seçkisi Morgue Sokağı Cinayeti. Yazarın en ünlü hikâyesi Morgue Sokağı Cinayetleri ve onun devamı olan Marie Rogêt'nin Gizemli Kayboluşu, şaşırtıcı kurgusuyla Kara Kedi ve yine analitik düşünme biçimine vurgu yapan ünlü hikayesi Altın Böcek'in yer aldığı kitap şaşırtıcı düşünme teknikleriyle neredeyse bir zihin alıştırması sunuyor. Sıra dışı düşünmeyi, olayları doğru analiz etmeyi
...Yeter bunca soru! Onlar ne güzel bilinçaltında uyuyordu. Ne demeye gün ışığına çıkarmalı onları? Karanlık, üzücü şeyler bunlar... Etkileri de öyle... İki sayfa yazı yerine, iki saat yaşamak daha iyi demeyin! Yazı daha yoksul, ama daha açıktır... Kalemi hem açık hem de zengin bir yazar olan Kafka, eserlerini Çek diline çeviren ve ne yazık ki evli olan Milena'ya duyduğu derin aşkın imkânsızlığında çırpınırken ortaya bu mektuplar çıkmıştır. Mektupların her bir satırı, ateşe uçan bir pervanenin kanat vuruşla
Daha önce hiç ırmak görmemiş birisi gördüğü ilk ırmağı okyanus zanneder. Aynı bunun gibi gördüğümüz her ilk, doğanın bu türden yaratabileceğinin en büyüğü olarak görünür bize Benim yaptığım, bildiklerimi söylemek değil; kendimi öğrenmektir Bilge der ki, göklerin altındaki her şey, aynı yasanın ve aynı yazgının buyruğundadır. Bir tek Sokrates tanrısının dediğine uyup kendisini gerçekten tanımasını ve kendisini küçük görmesini bildiği için bilge adını almaya hak kazanmıştır. Adaletin olmadığı yerde ahlak da y
Ben bu okyanusta bir damlayım yalnızca Yaşam iki yarıya ayrılmıştır. Biri donar, biri yanar; yanan yarı Aşk'tır. Aşk, insanın tanrıları mümkün olduğunca fazla görmesini sağlayan kutsal bir bilgidir Lübnan asıllı ABD'li  olan Halil Cibran Eserleri ve düşünceleri dünya üzerinde geniş yankı uyandırmış ressam, şair ve filozoftur. Şiirleri yirmiden fazla dile çevrilmiş olan Cibran'ın resimlerinden bazıları günümüzde bile dünyanın birçok şehrinde sergilenmektedir... Halil Cibran'ı dahası dünyayı anlamak içi
Satranç aşk gibidir. Tek başına daha az eğlencelidir. Stefan Zweig'in Brezilya'da sürgündeyken yazdığı Satranç, rastlantı sonucu eline geçirdiği bir kitapla satrancın inceliklerini öğrenen Dr. B. ile Dünya satranç şampiyonu Mirko Czentovic'in kapışmasını anlatan bir öykü gibi görünse de aslında Zweig'in bir veda mektubudur... Stefan Zweig, Avrupa kültürünün Nazi tehlikesi altında yok oluşuna işaret ettiği bu öyküyü tamamladıktan bir kaç ay sonra intihar etmiştir.  Birisi barışı başlatmalı, tıpkı savaşı başl
27 Padişah onun mührünü kullandı... Yavuz Sultan Selim, kısa süren padişahlığı döneminde Osmanlı tarihine damgasını vuran işler yapmış cihangir bir padişahtı. Yüce bir himmet, sağlam azim, vakar, geniş tasavvur, keskin zekâ, ileri görüşlülük, çabuk kavrama, tahminde isabet, fıtri kahramanlık, her türlü silahı mükemmel bir şekilde kullanma, harp mahareti ve büyük değişiklikler yapma kabiliyeti, süratli manevra yapma, mukavemet etmede kuvvet, güçlüklerden yılmama gibi her bir kahramana iftihar vesilesi olacak
Ey Türk Gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezah
12'sinde Padişah, 21'inde Fatih... Türk tarihi, sayılamayacak kadar çok kahraman ve cihangirlerle doludur. Fatih Sultan Mehmet de bunların başında gelenlerdendir. Çünkü o kılıçla keşfi yan yana yürütmüş, çağ açıp çağ kapatmıştır. İstanbul'u bütün ganimetleri içinde firuze bir yüzük taşı gibi parmağında taşımış, bu güzel şehri torunlarının torunlarına bırakmıştır. Onun için, asırlar boyu her cephesiyle yazılmış, çizilmiş, hakkında Garp'da ve Şark'ta çok şeyler söylenmiştir. Tetkik edildikçe derinleşen, derin
Dr. Şenol Alparslan akademik ve askeri kültürü ile Balkan Bozgununun münhasıran Türk Trakyası harekâtını çeşitli yönleriyle tetkik etmiştir. Sadece askeri tarih çalışan akademisyenler değil yakın tarihe ilgi duyan okuyucular için de doyurucu bir başvuru kaynağı meydana getirmiştir. Yazar, kendi kendimizi kandırmak dışında hiçbir derdimize çare olmayan hamasete dayalı savunmacı bir yaklaşım yerine çoğu birinci el kaynaklara dayanarak bozgunu farklı yönleriyle değerlendirmiştir. Bu değerlendirmede büyük fela
Sabır acıdır, ama meyvası tatlıdır. Hiçbir şeye ihtiyacı olmayan insanlara nasıl boyunduruk vurulabilir? Aşk, mutluluğunu evlendirdikten sonra sürdürebilseydik, dünya cennet olurdu. Duygulu gönüller sevginin her türlüsü için duygulu değil mi? İnsanlar özgür olarak doğar, ama her yerde zincire vurulmuş olarak yaşarlar. Büyük adamları ortaya çıkaran biraz da büyük fırsatlardır. Bir tarlanın etrafını çitleyip 'burası bana aittir' diyen ve bu söze inanacak kadar saf kişiler bulan ilk insan uygar toplumun k
Yaşanmış bir hikayeden Vakit gece yarısı Ortada ses seda yok Uzaktan bir iki köpek havlaması duyuluyor o kadar. Rıfkı amcanın yüreği kıpır kıpır Akşamüzeri hac işlemini birlikte yaptırdığı müstakbel hacı arkadaşlarıyla vedalaşmış, evine gidiyor. Birkaç gün sonra Allah nasıp ederse mukaddes topraklara doğru yola çıkacaklarBu duyguyu ailesi ve çocuklarıyla paylaşmak için aceleci -Kimin kimsen yok mu kızım? -Yok amca.Kocam öleli iyice naçar kaldım. -Evine misafir olabilir miyim? -Buyur gel ama Cümlenin sonunda
Daha önce hiç ırmak görmemiş birisi gördüğü ilk ırmağı okyanus zanneder. Aynı bunun gibi gördüğümüz her ilk, doğanın bu türden yaratabileceğinin en büyüğü olarak görünür bize Platon der ki, çocuklara babalarının yeteneklerine göre değil, kendi yeteneklerine göre meslek bulmak gerekir. Bilge der ki, göklerin altındaki her şey, aynı yasanın ve aynı yazgının buyruğundadır. Sokratese birisi için, seyahat onu hiç değiştirmedi demişler. O da, Çok doğal, çünkü kendisini de beraber götürmüştür demiş. Adaletin olm
Selahaddin Eyyubi ve Haçlılar, Doğu'dan Batı'ya yayılan bir güç mücadelesinin ve Müslüman gücünün büyümesinin ve yükselişinin anlatıldığı muhteşem bir eserdir. Harold Lamb, çeşitli anılardan, kaynaklardan, tarih anlatıcılarından ve dönemin şahitlerinden derlediği bilgileri gerçek olaylar üzerinden, kendi anlatım gücünü de kullanarak önemli bir tarihi roman ortaya çıkarmıştır. Hepimizin Haçlı Seferleri hakkında az çok bilgisi vardır fakat çok azımız bu tarihsel anlatımın ötesine geçip olayları kişiler, yerl
Doğu Türkistanlı bir Uygur Türk'ü olan Feyzullah Uygur tarafından Türkiye Türkçesine aktarılan A.N.Kuropatkin' in Kaşgarya adlı eser, Türkistan'ın XIX.yy' da ki tarihi ve kültürü hakkında oldukça önemli bilgiler ihtiva etmektedir. Ünlü Rus General Kuropatkin, bu eseri, hem kendi yaşadıklarını, gözlemlerini hem de bu yüzyıl da Doğu Türkistan hakkında yazılmış diğer eserlerden faydalanarak meydana getirmiştir. Asya'nın Kalbi olarak adlandırılan, jeolojik, stratejik, tarihi ve kültürel açıdan önemini hiçbir za
İslam da ilk dışa açılma-Hicret, Hz. Peygamberin Mekke'den ayrılarak Medine'ye göç etmesi ile başlamıştır. Hicri:1. M. 622. İslam kültür ve medeniyetinin devam eden dışa açılması yani hicret görevini Hz. Peygamberden (m. 570-622) sonra Araplar devam ettirmiştir. Onlar her şeyleri ile İspanya'nın kuzeyine kadar taşındılar. M. 712-1492. Onlardan sonra da Osmanlı Türkleri de İslam medeniyet ve kültürünü Viyana'ya kadar taşıdılar. Yani oralara kadar açıldılar. 1683 Bu tarihten sonra ise günümüze kadar İslam Kül
Rumeli toprakları üzerinde diplomatik misyonlar, vahşi komiteciler, kiliseler ve gayrimüslim mekteplerin Türk varlığını hedef alan çalışmaları karşısında dengeyi lehine çevirme imkânı bulamayan Osmanlı idaresi ayağının altındaki zeminin gün be gün kaydığına tanık olmuştur. Bu kapsamda bu eser kaybedilen Rumeli'nin hikâyesinde belgelerin diliyle Bulgar komitalarının, Yunan ve Sırp komitelerinin birbirleriyle ve Osmanlı güvenlik güçleri ile boğuşmalarının diplomatik misyonlarca nasıl desteklendiğinin farklı b
Dinler arası diyalog kavramının insanî, ahlakî, sosyal ve sempatik karateri hemen hemen bütün insanların ve toplumların ilgisini çekmektedir. Kendi doğal akışı dışında, uzmanlarca özel amaçlı projelendirilişinden günümüze kadar geçen sürede oluşan düşünsel birikim ve gerçekleştirilen uygulamalar bize göstermiştir ki bu alan kullanılış amacına göre yararlı sonuçlar ortaya koyabildiği gibi hedef kitleyi dönüştürme, arzulanan yönde etkileme ve en somut örnek olarak da misyonerlik için vasıta olarak kullanılmış
Hıristiyanlık ilk büyük bölünmeyi 1054 yılında yaşamış ve Kilise Doğu (Ortodoks) ve Batı (Katolik) olmak üzere ikiye ayrılmıştır. Daha sonra Batı Kilisesinde 16. Yüzyılda yaşanan ikinci büyük bölünme ile Hıristiyan dünyası mezheplere ve dini gruplara ayrılmıştır. Bu çalışma, Batı'da Luther'in Katolik Kilisesine eleştirileri ile başlayan reform sürecinin kaynaklarını ve ortaya çıkış şartlarını ortaya koymayı, bu süreçte ortaya çıkan dini grupları incelemeyi ve meydana gelen kavram kargaşasını gidermeyi amaçl
Sıralama : Göster :
Toplam 373 kayıt bulunmuştur Gösterilen 220-240 / Aktif Sayfa : 12