Sonucu Daralt
Yayıncı Kategori
(x)Tarih
Yayıncı
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Toplam 90 kayıt bulunmuştur Gösterilen 80-100 / Aktif Sayfa : 5
On sekizinci yüzyıl yeni başladığı sırada, Kuzey ve Doğu Avrupa'daki güç dengeleri kalıcı ve kader çizici surette değişmek yolundaydılar. On yedinci yüzyılı felaketli iç çalkantılar, yabancı güçlerin istilaları ve taht kavgalarıyla boğuşarak geçiren Rus çarlığı tüm bu badireleri sağ atlatmış ve iktidara geçen Romanof hanedanı idaresinde eskisinden de güçlü hale gelmişti. Yeni çar Birinci Petro, artık batı metotlarını her cihetten benimseyerek Rusya'yı düvel-i muazzama arasındaki yerine yükseltmeye hazırdı.
Tükendi
Ahmet Rasimin kaleminden çıkmış olan Osmanlı Tarihi, bizde tarih eğitiminin salt bir kopyacılıktan ibaret olduğu düşüncesine karşı hareket ederek hazırlanmış olan bir eserdir. Her Türk kendi tarihini bilmekle mükelleftir. Ruslar tarihlerini yazdıktan sonra milliyetlerini ispat edebildiler. Bu hakikat meydanda bulundukça tarihi eserlere vereceğimiz önemin ne kadar büyük olması gerekeceğini onaylamamak mümkün değildir. Bugün her bildiğimiz güçlü ve medeni milletler, tarihine sahip olan milletlerdir. Tarihi t
Tükendi
Bir ordu millet olan Türkler yüzyıllardır askeri dehalarını liderleri olan sultanlarının emri altında gaza meydanlarında gösteriyorlardı. Ne zamanki siyaset ordu içerisine sirayet etti; rütbeler, makamlar liyakate göre değil, siyasete göre dağıtılmaya başlandı, işte o zaman çözülme ve ardından bozulma geldi. Tarihlerde balkan hecaleti (utancı) olarak geçen Balkan harplerinin acı tecrübesi daha sonra da acı Çanakkale ruhunu ve millet olma bilincimizi oluşturdu. Elinizdeki kitap işte bu tecrübenin Mahmu
Ahmet Cevdet Paşa, Osmanlı Devletinin âbide şahsiyetlerindendir. Büyük bir ilim ve devlet adamıdır. Tükenmek bilmeyen enerjisi, engin vukufu, derin bilgisi, ikna kabiliyeti, dirayeti ve vakarı ile temayüz etmiştir. Hukuk, tarih, dil, edebiyat, gramer, mantık gibi farklı konularla meşgul olmuş; ilgilendiği her alanda şaheserler vücuda getirmiştir. Devletine en alt kademeden bakanlığa kadar her seviyede hizmet etmiş her makamın hakkını vermiştir. Ahmet Cevdet Paşa, Tanzimat döneminin en önemli şahsiyetlerin
Tükendi
Türkler İslamiyeti kabul ettikten sonra eski inanç sistemlerinden tamamen kopmamışlar, Alevî-Bektaşî geleneğinde eski inanç ve uygulamalarına bir şekilde devam etmişlerdir. İslamiyet öncesi inanç sistemlerine kadar uzanan Alevî-Bektaşî kültürü, Hacı Bektaş-ı Veli ile şekillenmiş, sonrasında ise baskı ve tepkilerle yüzyüze gelinmiş, ekonomik ve sosyal yaptırımlarla karşılaşılmıştır. Yeni duyulmaya başlanan isteklerin kulak arkası edilmesinin, anlama ve empatideki isteksizlik ve eksikliğin, kabul edilmeme, ha
Kudüse gitmek ya da gidenlere yardım etmek için, hayret verici bir tutku zengini de, fakiri de, erkeği de, kadını da, din adamlarını da, köylüleri de sardı. Kocalar sevgili eşlerinden ayrılmaya hazırdılar; kadınlar ise her ne kadar gözyaşları içinde de olsa çocuklarını geride bırakıp kocalarını izleme eğilimindeydiler. Bu zamana dek muazzam değerde olan araziler, çok düşük fiyatlara satıldı ve herkes kâfirlere karşı Tanrının intikamını almak için silahlar edindi. Hırsızlar, korsanlar, pek çok farklı suçu
Tükendi
Osmanlı Devletinin yıkılışı ve Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Kuruluşu aşamasında Doğu Anadoluda askerlik yapmış olan Kazım Karabekir Paşa, bir asker olarak vermiş olduğu mücadelede bu bölgenin sınırlarımız dahilinde kalmasında büyük emeği geçerken, bölge halkını kucaklayan, savaşın yaralarını sarmaya çalışan, kimsesiz çocukları eğiterek topluma kazandırmak için büyük çaba harcayan, kimsesizlerin umudu olmuş bir şahsiyet olarak tarihte yerini almıştır. Kaleme almış olduğu eserlerde Doğu Anadolu Sorununu yal
Tükendi
İngiltere ve Fransa gibi batılı devletlerin ardından, bir yığın reformlar ve endüstriyel adımlardan sonra sömürgeci devletler arasına katılmaya hazırlanan Rusyanın bu yönde kolay lokma olarak gördüğü sahalardan biri Türkistan idi. Zira bu dönemlerde Türkistan, tarihinin en hazin devirlerini yaşıyordu. Kazak bozkırlarında, asırlarca süren Moğol/Kalmuk akınlarından yıpranmış ve paramparça olmuş Kazak Hanlığı, merkezde ise zayıf ve birbiriyle hasım Buhara, Hive, Hokant hanlıkları, Ruslara tarihi fırsatlar sunu
Devrinin en kudretli ve azametli hükümdarı taçları ve tahtları altüst eden muazzam bir ordu ve donanmanın başkumandanı Artık, Bizans imparatorlarının kudret ve kuvvetleri, hemen hemen bitmiş gibidir. İmparator Konstantin tarafından kurulmuş olan bu asırlık hükümet o derece kağşamıştır ki, indirilecek şiddetli bir darbe, o köhne binayı temelinden yıkmaya kafi gelecektir. Böyle söyledi ve o şiddetli darbeyi bizzat indirdi. Artık o, Fatih idi. Fatih, hiç bir hükümdara ve ordu kumandanına nasip olmayan bu bü
Tükendi
II. Abdülhamid Osmanlı Devletini kendisinden önce hiçbir padişahın resmî ikametgâh olarak kullanmadığı Yıldız Sarayından idare etti. Dünya siyasetindeki dengelere buradan müdahale etti. Kendisini güvende hissettiği bu saray, onun hem ikametgâhı, hem de karargâhı oldu. Hayatının çoğu Yıldızda geçtiği için, kendi zevkine ve merakına uygun işlevlere sahip marangozhane, çini fabrikası, hayvanat bahçesi, müze ve kütüphane gibi binaları da saray kompleksi içerisine aldı. Elbette güçlü ve biraz da kuşkucu olan bu
Sıralama : Göster :
Toplam 90 kayıt bulunmuştur Gösterilen 80-100 / Aktif Sayfa : 5