Sonucu Daralt
Yayıncı Kategori
Yayıncı
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Toplam 28 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Binlerce yıllık sürekliliğe sahip Türk stratejik kültüründe, bir ince ayar niteliği taşıyan Atatürk'ün pragmatik eyleminin ruhu şu bileşik cümlede yer alıyor: Maksadını doğru belirle, safhalı çözüm üret, cesaretle ve esnek uygula; Süreç boyunca maksadından sapma!
Set İçerisindeki Kitaplar 1-Balkan Harbinde Neden Mağlup Olduk? 2-Balkanlarda İdari İnisiyatif 3-Balkan Harbi 4-Bulgaristan Ve Bulgaristan Türkleri 5-Belene Adası 6-Bulgaristan'da Türk Varlığı Ve Nüfusu 7-Rumeli Türkleri Ve Müslümanları 8-Rumeli'de Bizden Ne Kaldı? 9-Balkan Savaşı'nda Trakya Muharebeleri
Yayınladığı belgelerle tarihteki kritik konuları çözümleyen, gizemli meseleleri açıklığa kavuşturan araştırmacı yazar Oktan Keleş, serinin üçüncü kitabı Derune Dokunuşlar' yine ezberleri bozuyor. Kısa sürede dünyayı kasıp kavuran Covid19 pandemisiyle ilgili kimsenin dile getirmek istemediği gerçekler; Vatikan'da papalar seçildikten sonra düzenlenen gizli ritüeller; Kraliçe II. Elizabeth'in verdiği Nazi selamı; Bâtıni İstihbarat Teknikleri ile kurgulanan birçok sistemin şifreleri ve daha birçok bilinmeyen ko
Öğrenmek için okumalısın! Tasavvuf cânı cânâna verip âzâde olmaktır. Tasavvuf cân-ı cânân olmaya derler. (Tasavvuf canı Allah'a (c.c.) verip fâni esaretlerden kurtularak cânânın cânı yâni Allah (c.c.) dostu olmaktır.) Tasavvuf, hicri ilk asırlardan itibaren İslami İlimler tasnifinde yerini almış zaman içinde gelişim göstererek günümüze kadar ulaşmıştır. Elinizdeki bu kitap, tasavvuf ilminin tarifine, amacına, tarihsel süreçte geçirdiği evrelere, sürecin aktörlerine, eserlerine ve kurumlarına panoramik bir b
Yusuf Akçura elinizdeki kitapta, Türkçülük akımının gelişmesini, fikri oluşumuna etki eden faktörleri tarihi gelişimi içinde değerlendirmektedir. Cemil Meriç'in "Kâmus namustur" sözü ile dile getirdiği düşüncenin önemini, Türk dilinin yabancı kelimelerden arındırılarak bütün Türk diyarlarında rahatlıkla konuşulup anlaşılabilecek sade bir dil oluşturulabilmesi için, ortak bir lugat oluşturulmasının değerine vurgu yapılan eserde, dil konusunda yapılan hizmetler dile getirilmektedir. Türkçülü
Dünyanın en iyi telepatı olarak kabul edilen ve İkinci Dünya Savaşı'nda, Stalin'in neredeyse tüm kararlarında danıştığı Wolf Messing, yoksul bir Musevi ailesinin çocuğu olarak 10 Eylül 1899'da, Varşova'da doğdu. Ailesi, Naziler tarafından öldürüldü. Polonya 1939 yılında Naziler tarafından işgal edildiğinde Rusya'ya kaçtı. Polonya sınırındaki tüm Nazi kontrol noktalarından düşünce aktarımı ve telkin yeteneklerini kullanarak geçti ve Sovyetler Birliği'ne sığındı. Zihinsel yeteneğini ilk olarak,11 yaşında bin
Harp Akademilerinde Okutulan Kitap! ...Timur hasta düşmüştü. Tabibi Fazlullah, Timur'a hiç saklamaksızın Ümit yok. dedi. Timur ölümünün yaklaştığını görünce vasiyetini yazdırdı. Sonra yatağının etrafında ayakta olan oğullarına dönerek: Çocuklarım, milletin huzurunu temin için benim sizlere bıraktığım vasiyeti ve düsturları unutmayınız. (ki bu vasiyetler ve düsturlar Timur'un nizamlarıdır) Halkın dertlerine derman bulunuz. Zayıfları koruyunuz. Bilhassa fakirleri zenginlerin zulmünden koruyunuz. Her iş
Birinci Dünya Savaşı başladığı sırada İngiltere'nin bahriye nazırı olan Winston Churchill, 1923'te kaleme aldığı harp hatıralarında Tarihte hiçbir geminin pusulası Göben'inkinden daha büyük bir kıyıma, sefalete ve yıkıma doğru rota göstermemiştir şeklinde not düşüyordu. Gerçekten de, Almanya'nın İngiliz deniz hâkimiyetine meydan okuma politikasındaki esas aktörlerden biri olarak inşa edilen Göben muharebe kruvazörü ile hafif sıklet yoldaşı Breslau 1914'teki destansı bir kovalamacanın ardından Osmanlı payita
Gerçekte, Roma İmparatorluğu düştükten sonraki bin senelik hayatında Bizans´ın durmadan harabeye yuvarlandığı kolaylıkla zannolunur. Böyle düşünmek asla caiz değildir. Onu mahvedecek gibi görünen bunalımları çoğunlukla kıyas kabul etmez derecede parlak devirler ve ümit edilmeyen yeni doğuşlar takip etmiştir. Bu devirde, bir tarihçinin sözüne göre İmparatorluk, bu ihtiyar kadın, altın ve kıymetli taşlarla süslü bir genç kız gibi görünür. V1 ınci asırda, Justinyen devrinde, devlet, son bir defa, Roma´nın iyi
On sekizinci yüzyıl yeni başladığı sırada, Kuzey ve Doğu Avrupa'daki güç dengeleri kalıcı ve kader çizici surette değişmek yolundaydılar. On yedinci yüzyılı felaketli iç çalkantılar, yabancı güçlerin istilaları ve taht kavgalarıyla boğuşarak geçiren Rus çarlığı tüm bu badireleri sağ atlatmış ve iktidara geçen Romanof hanedanı idaresinde eskisinden de güçlü hale gelmişti. Yeni çar Birinci Petro, artık batı metotlarını her cihetten benimseyerek Rusya'yı düvel-i muazzama arasındaki yerine yükseltmeye hazırdı.
Tükendi
İkinci Dünya Savaşı yılları boyunca bir denge siyaseti takip eden Türkiye, birbirleriyle çatışan büyük devletlerin baskılarına rağmen tarafsızlığını korumayı başaracaktı. Ancak bu hiç de kolay olmamıştı. Dünyayı kasıp kavuran bu altı yıllık savaş süresince, Türk başkenti yabancı diplomatik misyonların ve istihbarat teşkilatlarının mücadele alanı haline geldi. Avrupada en büyük güç olmak isteyen Hitler Almanyası, Atatürk döneminden başlamak üzere Türkiyeyi kendi safına çekmek için her yolu denedi. Bu çabalar
Tükendi
Ahmet Rasimin kaleminden çıkmış olan Osmanlı Tarihi, bizde tarih eğitiminin salt bir kopyacılıktan ibaret olduğu düşüncesine karşı hareket ederek hazırlanmış olan bir eserdir. Her Türk kendi tarihini bilmekle mükelleftir. Ruslar tarihlerini yazdıktan sonra milliyetlerini ispat edebildiler. Bu hakikat meydanda bulundukça tarihi eserlere vereceğimiz önemin ne kadar büyük olması gerekeceğini onaylamamak mümkün değildir. Bugün her bildiğimiz güçlü ve medeni milletler, tarihine sahip olan milletlerdir. Tarihi t
Tükendi
Bir ordu millet olan Türkler yüzyıllardır askeri dehalarını liderleri olan sultanlarının emri altında gaza meydanlarında gösteriyorlardı. Ne zamanki siyaset ordu içerisine sirayet etti; rütbeler, makamlar liyakate göre değil, siyasete göre dağıtılmaya başlandı, işte o zaman çözülme ve ardından bozulma geldi. Tarihlerde balkan hecaleti (utancı) olarak geçen Balkan harplerinin acı tecrübesi daha sonra da acı Çanakkale ruhunu ve millet olma bilincimizi oluşturdu. Elinizdeki kitap işte bu tecrübenin Mahmu
Çok mühim şahsiyetlerin özel hayatlarına dair bu sahneler, okuyucularımızın gözleri önünde daima iki devri, İmparatorluk ile mütareke yıllarını ve bu iki devrin perde arkasında bugüne kadar gizli kalmış pek mühim meselelerini aydınlatacaktır. Emekli Süvari Albayı Hüsamettin ERTÜRK Abdülaziz intihar mı etti, yoksa öldürüldü mü? Jöntürkler İstanbulda nasıl teşkilatlanmışlardı? 31 Mart Vakasının arka planında ne vardı? Milletlerarası Siyonist Teşkilatının amaçları nelerdi? Birinci Dünya Savaşına nasıl girdik
Ahmet Cevdet Paşa, Osmanlı Devletinin âbide şahsiyetlerindendir. Büyük bir ilim ve devlet adamıdır. Tükenmek bilmeyen enerjisi, engin vukufu, derin bilgisi, ikna kabiliyeti, dirayeti ve vakarı ile temayüz etmiştir. Hukuk, tarih, dil, edebiyat, gramer, mantık gibi farklı konularla meşgul olmuş; ilgilendiği her alanda şaheserler vücuda getirmiştir. Devletine en alt kademeden bakanlığa kadar her seviyede hizmet etmiş her makamın hakkını vermiştir. Ahmet Cevdet Paşa, Tanzimat döneminin en önemli şahsiyetlerin
Tükendi
Her şey inceliğinden, insan kabalığından kırılır ya, İstanbul da öyledir. Dört yıl ölüm kusan silahların henüz barutu tüterken, koalisyon güçleri İstanbula girdi. Bu işgal, kentsel yerleşimi 3 bin yıla varan İstanbula, yine batıdan uzanan ikinci hoyrat eldi. Güle oynaya gelip, karabasan gibi çöktüler İstanbul ufuklarına. Ve zafer şarkıları söyleyenler, aynı gün Haydarpaşaya inen Mustafa Kemal Paşayı ne gördü, ne de duydu. Onlar her şey kontrol altında sanırken, güneş kar topluyordu, aslında. Bu yabanlık, T
hayatta kalanların inşa ettikleri bir şehrin öyküsüdür. Büyük bir felakette sıklıkla olduğu gibi hayatta kalanlar etnik olarak tek bir halk değildi, çok sayıda halkların bir birleşmesiydi. Onlar yaşam şekillerini olduğu kadar kendi hayatlarını ve mallarını savunmak içi bir araya gelmişlerdi. Kendi şehirlerini teslim etmeyi reddetmişlerdi. Yaklaşık bin yıl boyunca bu kararlılıklarını sürdürmüşlerdi. Tarih onlara Bizanslılar adını vermiştir. Onlar hayatta kalma mücadelesinde yalnızdılar. Batıda MS 200 ila 45
Bizim milletimiz derin bir geçmişe sahiptir. Bu düşünce bizi elbette altı, yedi asırlık Osmanlı Türklüğünden Selçuk Türklerine ve ondan evvel bu devirlerin her birine eşit olan büyük Türk devletine kavuşturur. İşte bu düşünce, Türk milletinin varoluşundan sonsuza kadar yaşayacağına olan inancın ifadesidir. Gerçekten de Türkler, tarihin en eski devirlerinden itibaren millet ve devlet olarak varolmuşlar ve insanlığa pek çok medenî katkılarda bulunmuşlardır. Tarihte bazı toplumların, belki de bir defa yaşad
Tükendi
Türkler İslamiyeti kabul ettikten sonra eski inanç sistemlerinden tamamen kopmamışlar, Alevî-Bektaşî geleneğinde eski inanç ve uygulamalarına bir şekilde devam etmişlerdir. İslamiyet öncesi inanç sistemlerine kadar uzanan Alevî-Bektaşî kültürü, Hacı Bektaş-ı Veli ile şekillenmiş, sonrasında ise baskı ve tepkilerle yüzyüze gelinmiş, ekonomik ve sosyal yaptırımlarla karşılaşılmıştır. Yeni duyulmaya başlanan isteklerin kulak arkası edilmesinin, anlama ve empatideki isteksizlik ve eksikliğin, kabul edilmeme, ha
Osmanlı Devletinin yıkılışı ve Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Kuruluşu aşamasında Doğu Anadoluda askerlik yapmış olan Kazım Karabekir Paşa, bir asker olarak vermiş olduğu mücadelede bu bölgenin sınırlarımız dahilinde kalmasında büyük emeği geçerken, bölge halkını kucaklayan, savaşın yaralarını sarmaya çalışan, kimsesiz çocukları eğiterek topluma kazandırmak için büyük çaba harcayan, kimsesizlerin umudu olmuş bir şahsiyet olarak tarihte yerini almıştır. Kaleme almış olduğu eserlerde Doğu Anadolu Sorununu yal
Tükendi
Sıralama : Göster :
Toplam 28 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1