Sonucu Daralt
Yayıncı Kategori
Yayıncı
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Toplam 436 kayıt bulunmuştur Gösterilen 320-340 / Aktif Sayfa : 17
Bu kitap ekonomiyi yalın iktisadi bakış açısıyla ele almamakta, onu basit bir arz - talep meselesi olarak görmemektedir. İktisadın konularını ceteris paribus kuralı ile değerlendirmemekte ve ekonomik insan yaklaşımını kesinlikle reddetmektedir. İnsan adada tek başına yaşayan Robinson Crusoe değildir. Ekonomi hayatın gerçeğidir ve bu nedenle tüm yönleriyle ele alınarak multi-disipliner, multi-teorik ve multi-faktöryel analize tabi tutulmalıdır. Hepsinden önemlisi, buz dağının derinlerine inilmeli ve Derin Ek
1908 devrimi ile Osmanlı yönetimini eline geçirip II. Abdulhamidin yıllardır birbirlerine düşman ettiği Balkan milletlerini barıştırma gafletini gösteren İttihat ve Terakki yönetimi, farkına varmadan kendilerine düşman olan bu kitleyi harekete geçirdiler. Fırsatı ganimete çeviren Balkan devletleri de birleşip Osmanlı Devletine saldırdılar. İTCnin yaptıkları bu stratejik hata telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurdu. İTCnin siyasete bulaşıp asıl işleri olan askerlik mesleğinden uzaklaşmaları bizim mezalim ol
Lâle Devri, Osmanlı Devleti'nde, 1718 yılında Avusturya ile imzalanan Pasarofça Antlaşması ile başlamıştır. Bu dönemde savaştan hoşlanmayan mizacıyla bilinen III. Ahmed toplumsal huzuru sağlamaya yönelik ıslahatlar gerçekleştirmiştir. Sadrazam Nevşehirli Damat İbrahim Paşa ise sanatsal faaliyetleri desteklemenin yanı sıra birçok eğlence tertip ettirmiştir. Osmanlı tarihinde zevk ve sefa devri olarak bilinen Lâle Devrine, Sadâbâdda yapılan lale sefaları ve ihtişam damgasını vurmuştur. Devrin önde gelen şair
Tükendi
Tarih boyunca büyük bir devlet olarak kıtalara hükmetmiş Osmanlının yönetim temelinde, disiplinli bir hayat felsefesi vardı. Bu felsefe ile birçok kurum ve müessesenin yerleşik bir sistem içinde yer almasının yanı sıra, ulaşım ve haberleşmesindeki belirli kaide ve kuralların da olması, üç kıtayı içine alan, geniş bir coğrafyadaki hâkimiyetini altı yüzyıl kesintisiz sürdürebilen bir devlet olmasını sağlamıştır. Bu eserde, Osmanlılarda modern teknolojilerin çok yönlü kullanımına geçilmesinden önceki döneme
Tükendi
Osmanlı İmparatorluğu ve İtalya Krallığı arasında 1911-1912 tarihlerinde gerçekleşen Trablusgarp Savaşının anlatıldığı bu kitap Berlin, Roma ve Viyanadaki Birleşik Devletler Elçiliklerinde Deniz Kuvvetleri Ataşesi olarak görev yapmış Komodor W.H. Beehler tarafından kaleme alınmıştır. Yazar, eserde birbiriyle çelişen ya da kuşku uyandıran beyanatların elendiği ve sadece tümüyle güvenilir nitelikteki ayrıntılara yer verildiğinin ısrarla üzerinde durmaktadır. Kitap; Kraliyet Atlı Topçu Birliğinde teğmen olan
Tükendi
Kıbrıstan Siirte Bir İdeal Peşinde Rauf Raif Denktaş Dinamik vatan millet için canını ortaya koymuş anında karar veren ve o kararın arkasında duran kahraman bir Türk askeriydi. Milli direnişin yıkılmaz direği oldu. Eğer Kenan Çoygun olmasaydı o direniş o güç o otorite olmasaydı bizim içimizde bile canım artık bu iş bitmiştir Türkiye gelmiyor teslim olalım gidelim diyen insanlar çoktu. Turgut Özakman Orta boylu kumral çevik enerjik akıllı disiplinli bir askerdi. Gelir gelmez çevresini etkiledi. Bütün birikmi
Ümit en son kötülüktür, çünkü işkenceyi uzatır. İnsan ruhu yaptığı seçimleri belirler. Özdeyişler halinde ve kanıyla yazan kimse okumayı değil, ezberlemeyi ister. Bilgi ermişleri olmak elinizden gelmiyorsa, hiç değilse bilgi savaşçıları olun. Ve ceza, saldırgan için yanı zamanda bir hak ve şeref olmazsa, cezanız eksik olsun! Yele karşı tükürmekten sakınınız! Peki siz, dostlar, beğeni ve beğenme tartışılmaz mı diyorsunuz? Fakat bütün hayat beğeni ve beğenme üstüne bir tartışmadır! Kendin alabileceğin bir ha
Bu kitap, Uyan artık uykudan uyan Uyan esirler dünyası Zulme karşı hıncımız volkan Bu ölüm-dirim kavgası Diye marşlar okurken, bir sene önce, tüm bilincimle: Kendimi artık eski bir komünist gibi hissetmiyorum. Kendimi bir demokrat olarak hissediyorum diyen Mauro Olivinin bu kitapta yazdıkları, tanınmış ve adı hiç duyulmamış şahsiyetlerin, Alman işgalinden başlayarak Bolonyada ki çöküşe kadar yaşadıklarını bir roman tadında anlattığı yönlü bir öyküdür İTALYAN KOMÜNİSTLERİ NEREDEN NEREYE?... Yıkalım bu
Elinizde bulunan bu eser birkaç açıdan diğer Ömer Seyfettin klasiklerinden farklı bir yerde duruyor. Öykü alanında yetkin eserler veren yazarımızın, kısa roman olarak da kabul edilebilecek bu eserinde, fikrî ve idealist yönlerin edebi niteliklere karşı ağır bastığını da söyleyebiliriz. Bildiğimiz üzere Ömer Seyfettin Türk milliyetçiliğini sıkı bir şekilde savunuyor. Yaşadığı dönemde ortaya çıkan ve Kanunı Esâsi'nin ilan edilmesiyle oldukça güçlenen Osmanlıcılık düşüncesine ise temelden karşı olduğunu b
Bu kitabın yazılmasındaki amaçlardan biri de okuyucuyu düşündürmek görüş açısını ve ufkunu genişletmek ve bazı şeyleri yeni bir bakış açısı ile yeniden sorgulamasını sağlamaktır. Belki o zaman yaratıcıyı daha iyi anlarız başımıza örülen çorapları daha iyi görürüz belki tezgahlananların farkına çok daha önceden varabiliriz belki de gelişecek olan farkındalığımızla daha iyiye daha güzele ve daha doğruya giden yeni bir yol daha keşfederiz. Kim bilir Eğer hayatta tesadüfe yer olduğunu düşünüyorsanız bu kitapta
Bireysel bir problem olan suç korkusu, yaygın bir toplumsal soruna dönüşmüştür. Öyle ki, suçadoğrudan maruz kalmayanlar bile suçtan korkar hale gelmiştir. Çünkü suç korkusu bir takım etkileşimmekanizmaları aracılığıyla (medya, adalet sistemi, suç gibi) toplum hayatı içerisinde yayılmışdurumdadır. Bu durum ise suç korkusunun suçun kendisinden daha önemli hale gelmesine nedenolmaktadır.Bu kitap, suç korkusunu Anthony Giddensın yapılaşma teorisi bağlamında ele almış ve Türkiye(İstanbul) özelinde yapılan bir al
Sanayileşme ile biriken sermaye ve genişleyen hizmet fonksiyonları klasik olarak devlet tarafından karşılanması gereken güvenlik (koruma) anlayışının istenilen hızda sağlayamaması ve öngörülen tehlikeyi istenilen caydırıcılıkta savuşturamaması ile birlikte yeni açılımlar doğurmuş kişi ve firmalar kendilerine özelkoruma tedbirleri geliştirmeye başlamıştır. Özel koruma tedbirlerini gerçekleştiren Özel Güvenlik Personelleri tarafından özellikle hassas bölgelerinyada kritik personellerin büyük tehdit algılamala
Konusunu İstiklal Savaşından alan Halas Mehmet Raufun son romanıdır. İşgal döneminde yaşanılanları tüm çıplaklığı ile gözler önüne serer. Asker, aydın, halk arasındaki kahramanlıkları ve hainlikleri usta bir dille anlatırken, millet sevgisinin yanında aşka da yer vermiştir. Eserde, Mustafa Kemal Atatürke hitaben yazdığı mektubunu: En hakiki ve en basit anlamıyla olağanüstü bir mucize başeseri olan bu kurtuluş ve zaferi, ileriki nesillerin hafızasına nakşetmek arzusu ile kaleme aldığım bu romanın ilk sayfas
Tükendi
Beril Dedeoğlu: Tüm uluslararası ilişkilerciler Türkiye'yi kurtarma derdine düşüyor. Herkes Türkiye'yi kurtarırken de bir Suriye uzmanı ya da bir Güney Afrika uzmanı bulamıyorsunuz. Sedat Laçiner: Dil, uluslararası ilişkiler eğitiminde 1 gibidir. Yani yanına koyduğunuz her 0'da değer kazanır. Eğer başında 1 yok ise, aldığınız eğitim 0 mertebesinde kalır. Savaş Genç: Bu tür mesleklerin en büyük özelliği aynı anda hiçbir şey ve her şey olabilmenizdir. Erol Kurubaş: Kavramsız, kuramsız, rastgele genel bil
Tükendi
Bu dünya bir bahçe gibidir. Bahçenin duvarları devlettir. Devlet de bir vilâyete benzer. O vilâyetin bekçisi ve muhafızı dîndir. Dinde bir caddeden çeşitli sokaklara giden yollara benzer ki, bu yollar; Devlet Başkanının dosdoğru gideceği yollardır. Dt\ let başkanı; milletin çobanı yani; koruyucusu ve gözcüsüdür. Ordu, milletin korunmasında ona yardımcıdır. Orduya kefil, ekonomidir. Yani ordunun faydalı hizmetler görmesi ve askerlerin; devlet başkanına, itaat halinde bulunması devletin, malını lâyık olduğu ş
Orta Asya Devletleri ve Ortadoğudaki siyasal gelişmelerle ilgili kapsamlı, ayrıntılı bilgi ve değerlendirmeler İçeren bu kitap uluslar arası ilişkiler öğrencileri ve bu konulara ilgi duyanlar için temel kaynak niteliğinde bir erendir. Doç. Dr. Atilla SANDIKLI
Tükendi
Slav kavimlerinin kardeşliği ve yakınlığı görüşü, Pan-Slavizm akımından çok önce ifade edilmiş olmakla birlikte, modern anlamda Pan-Slavizm, 19.yy.ın bir ürünüdür. İlk defa 1820'lerde Slav kavimlerinin büyük bir devlet halinde birleşmeleri fikri ile siyasi Slav Birliği yaratma gayesi, Slav aydınlarının düşüncelerinde belirtilmiştir. Tarihi süreç içerisinde içeriği değişen, kendisine farklı anlamlar izafe edilen Pan-Slavizm, giderek Rus emperyal siyasetinin bir aracı ve itici gücü haline gelmiş, Rus Çarlığı
Tükendi
Türkiye'de terörün doğuşu düşmanlarımızın bizi konvansiyonel şekilde yenemeyeceklerine karar verdikleri gün olan bağımsızlık günümüzle başlar. Bu günden sonra düşmanlarımız bizi iç unsurlarımıza yönelik hassasiyetlerimizde vurmaya çalışmış ve bunda da kimi zaman başarılı olmuştur. Tarihsel dizilimiyle Türkiye'de terör 60 yıllara kadar kalkışma şeklinde cereyan ederken 60'lı ve 80'li yıllar arasında sağ-sol çatışması şeklince cereyan etmiş ve nihayet 80'li yıllardan başlayarak dini motifli ve ayrılıkçı terö
Mim Kemal Öke, bu denemesinde kendi metafiziksel derinliğinin bilincine varamayan çağımız insanının varoluşsal ıstırabına değinmekte ve sormaktadır: Nereye gidiyor bu dünya? ATM ile AVM arasında tüketilen ömürlerle sahi uygarlaşmanın neresindeyiz şu 21. yüzyılda? Asıl önemlisi; Öke Türk'ün tarihi yolculuğunu müzik aracılığıyla aktarmakta ve tasavvuf musikisinin Türk kişilik, kimlik ve ruhu üzerindeki etkilerini irdelemektedir. Özetle, bu kitapta keşf-i aşk metodolojisinin şifreleri sunulmakta ve bu definen
Tükendi
On sekizinci yüzyıl yeni başladığı sırada, Kuzey ve Doğu Avrupa'daki güç dengeleri kalıcı ve kader çizici surette değişmek yolundaydılar. On yedinci yüzyılı felaketli iç çalkantılar, yabancı güçlerin istilaları ve taht kavgalarıyla boğuşarak geçiren Rus çarlığı tüm bu badireleri sağ atlatmış ve iktidara geçen Romanof hanedanı idaresinde eskisinden de güçlü hale gelmişti. Yeni çar Birinci Petro, artık batı metotlarını her cihetten benimseyerek Rusya'yı düvel-i muazzama arasındaki yerine yükseltmeye hazırdı.
Tükendi
Sıralama : Göster :
Toplam 436 kayıt bulunmuştur Gösterilen 320-340 / Aktif Sayfa : 17