Sonucu Daralt
Yayıncı Kategori
Yayıncı
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Toplam 436 kayıt bulunmuştur Gösterilen 180-200 / Aktif Sayfa : 10
Tarihteki ilk topyekûn harp olan Birinci Dünya Savaşı öncesinde siyasi açıdan Uluslaşmasını, iktisadi açıdan Sanayi İnkılâbını tamamlamış olan devletler, müstemlekeleri haricinde kalan coğrafyalarda askerî ittifaklar vasıtasıyla kendilerine yeni pazar arayışlarına girişmişlerdir. 19. yüzyıldan itibaren zamanın ruhuna ayak uyduramayan Osmanlı İmparatorluğu ise askerî reformlar altında ilk olarak Fransız ve İngilizlerin etki alanına girmiştir. 1871 yılında ulus devlet inşa sürecini tamamlamış olan Almanya, B
Dünyanın en iyi telepatı olarak kabul edilen ve İkinci Dünya Savaşı'nda, Stalin'in neredeyse tüm kararlarında danıştığı Wolf Messing, yoksul bir Musevi ailesinin çocuğu olarak 10 Eylül 1899'da, Varşova'da doğdu. Ailesi, Naziler tarafından öldürüldü. Polonya 1939 yılında Naziler tarafından işgal edildiğinde Rusya'ya kaçtı. Polonya sınırındaki tüm Nazi kontrol noktalarından düşünce aktarımı ve telkin yeteneklerini kullanarak geçti ve Sovyetler Birliği'ne sığındı. Zihinsel yeteneğini ilk olarak,11 yaşında bin
Çanakkale Muharebeleri, tarihteki ilk topyekûn harp olan Birinci Dünya Savaşı'nın kaderine tesir etmiş, harbin Churchill'in deyimiyle 3 yıl daha uzamasına ve Çarlık Rusya'nın iç savaşa sürüklenip harbin dışında kalmasına yol açmıştır. Çanakkale Zaferi o tarihe kadar harp sahnelerinin gördüğü en büyük amfibik harekât olması dışında Osmanlı İmparatorluğu'na nefes aldırmış ve harbin Üçlü İttifak'ın lehine sonuçlanabileceği ümidini doğurmuştur. Çanakkale Muharebeleri içindeki deniz harekâtı ise plan ve uygulanı
Güneş yanar, âlem döner Bir gün gelir hepsi söner Ey sahib-i ilm ü hüner Bilir misin sebebi kim? Ne gelen var, ne giden var Ne solan var, ne biten var Ne gülü var, ne diken var Bilir misin sebebi kim? A'mâk-ı Hayâl, Şehbenderzâde Filibeli Ahmed Hilmi'nin vahdet-i vücud anlayışıyla ele aldığı tasavvufi bir romandır. ''Aynalı Baba ile Mülakat'' ve ''Manisa Tımarhanesi'' olmak üzere iki bölümden oluşan bu eser barındırdığı hikâyelerde mitolojik ve fantastik ögelere sık
Virginia Woolf'un 1927 yılında yayınlanan beşinci romanı Deniz Feneri yaz tatilini bir adada konuklarıyla birlikte geçiren kalabalık bir aileyi, sıradan bir zihnin sıradan bir günde aldığı izlenimleri nasıl düzenlediğini, planlandıktan on yıl sonra gerçekleşen bir yolculuğu, zamanı, varoluşun geçiciliğini bilinç akışı tekniğiyle anlatır. Virginia Woolf Deniz Fenerinin kurgusunu 'H' harfine benzetir. On yıl arayla tek bir günde geçen Pencere ve Deniz Feneri bölümü, koridor işlevi gören soyut ve karmaşık Zama
''Ah o günler ne güzel günlerdi ne de berbat günlerdi, o günler ki bilgelik dolu günlerdi hem de aptallığın zirve yaptığı günlerdi, inançla dopdolu günler, bağrında şüphe barındıran günler, ağzına kadar ışıkla dolu zifiri karanlık günlerdi o günler.'' Kitabın bu giriş cümlesinde belirtildiği gibi kitaba adını veren Paris ve Londra şehirlerinde, Fransız Devrimi'ne giden süreçte yaşanan tüm olay ve karakterler bütün açıklığı ve acımasızlığı ile gözler önüne serilir. 1859'da Dickens'ıngazetelerde tefrika ettiğ
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü/ Victor Hugo Victor Hugo'nun, Bir İdam Mahkûmunun Son Günü, sarsıcı ve sıradışı bir kitap. Hugo'nun yazım stil olarak o dönemde kullanılmayan bir üslupla, yani birinci tekil şahısla kaleme aldığı eser, ölüm ve yaşama, ölmek üzere olan bir suçlunun gözünden bakış. Güneşin camlardaki oynaşmasını keyifle izlerken öleceği gerçeğiyle yüzleşmeye çalışan genç adamın sancıları, düşünceleri ve cezalandırma yöntemlerine ilişkin görüşleri insanı şaşırtıyor. Giyotinle idama mahkûm olan gen
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu/ Stefan Zweig Böylesine bir aşk gerçek olabilir mi? 1920'lerin ilk yarısında Stefan Zweig tarafından kaleme alınan bu kitapta; yaşamı boyunca delicesine sevdiği, ancak kadının varlığından haberi bile olmayan, yazar R.'ye yazılan uzun bir mektup yer alır. Hiçbir zaman beni tanımamış olan sana. cümlesiyle başlar mektup. Kadının, iç dünyasında yaşadığı duygulardan yola çıkılarak aşkın çözümlemesi yapılır. Bu da zaten, sadece Stefan Zweig kadar psikoloji birikimine sahip bir yaza
Platon ya da İslam dünyasında bilinen adıyla Eflatun, antik Yunan düşüncesini 21. Yüzyıla taşıyan nadir ve nadide şahsiyetlerden. Sokrates'in talebesi, Aristo'nun hocası olan Platon, bugün de konuşmaya devam ediyor. Ünü, belki kendisini de aşan eseri Devlet'te kurduğu cümleler, karşılıklı konuşmalar ise sanki TV programı yahut gazetelerde karşımıza çıkıyor gibi. İdrak edilememiş demokrasinin despotizme dönüşeceğini söyleyen Platon'a göre devlet işleri içten gelen bir sevgi, edep ve kâmil akıl ile yürütülmez
Platon ya da İslam dünyasında bilinen adıyla Eflatun, antik Yunan düşüncesini 21. Yüzyıla taşıyan nadir ve nadide şahsiyetlerden. Sokrates'in talebesi, Aristo'nun hocası olan Platon, bugün de konuşmaya devam ediyor. Ünü, belki kendisini de aşan eseri Devlet'te kurduğu cümleler, karşılıklı konuşmalar ise sanki TV programı yahut gazetelerde karşımıza çıkıyor gibi. İdrak edilememiş demokrasinin despotizme dönüşeceğini söyleyen Platon'a göre devlet işleri içten gelen bir sevgi, edep ve kâmil akıl ile yürütülmez
Bilinen en eski bilim kurgu/ korku romanlarından biri olan bu romanda Dr. Frankenstein bilimin ona sunduklarıyla önce lider sonra yaratıcı rolüne bürünerek ölümsüzlüğü elde etmenin kör arzusuyla çalışmalar yapmaktadır. Yaratıcılığın mükemmelliğine doğru ulaşmaya çabalarken aslında nasıl trajik bir yolda ilerlediğini fark etmeyen sıra dışı zekâlı bir doktorun çevresine, yarattığına (!) ve kendisine verdiği zararı görebilecek midir? 18. yüzyılda kaleme alınan, gotik edebiyatın ve korku türünün gözde örnekl
Güvercin Gerdanlığı/ İbnHazm Güvercin Gerdanlığı (Tavkul-hamâme fi'l-ülfe ve'l-ullâf) otuz bölümden oluşmaktadır. On tanesi aşkı doğuran nedenler hakkındadır. Aşkın emarelerini, övülen ve yerilen niteliklerini anlatan diğer fasıl on iki bölümdür. Aşka içerden gelen zararlara dair altı bölüm vardır. Karşılığı olan ve olmayan duygularda iki farklı bölümde ele alınmıştır. Öykü, düzyazı, şiir gibi türlerin toplamı bir eserdir. Anlatıcı kişinin kendisidir, yer yer öznel yargılar da görülmektedir. İbnHazm'ın ço
Konstantin'in mezarı nerede? Bizans altınları için kimler öldürüldü? Neden her depremde Fatih'in türbesi gündeme getiriliyor? Allianoi neden sular altında bırakıldı? Vatikan'ın Allianoi'deki amacı neydi? Teksas'a neden yeni özgürlük heykeli dikme istiyorlar? Kuru Kafa ve Kemikler örgütü nasıl devreye girdi? Galata'daki kadim sülale nasıl yüzyıllardır varlığını sürdürüyor? Galata'nın bilinmeyenleri... Gıdaların insan üzerindeki etkileri neler? Neden kutuplarda antibiyotik savaşları yapılıyor? İstanbul'un işg
Algıların istiklali zihnin istikbalidir... Algı, propaganda, anlamın yeniden üretilmesi, sembollerin dili, algı oluşumu ve dizaynında medyanın rolü, küresel algı senaryoları, Türkiye'ye ve Türk Siyasetine dönük algı durumları, dizayna karşı algı yasaları... Elinizdeki kitabın ilk bölümünün muhtevasında, teorik bir çalışmayla konuya ilişkin temel kavramlara değinilmiştir. Algıya dair temel kavramların sağlam temellendirilmesi, algı savaşlarına ilişkin olgu ve olayların daha net ortaya konulmasına katkı sağ
Altından Yüz Odalı Sarayın Olsa Tek Bir Odada Yaşayabilirsin. Madde, mana ile güzelleşir. Altmış ambar darın olsa, her öğünde bir kap yiyebilirsin. Altından yüz odalı sarayların olsa, tek bir odada yaşayabilirsin. Madem öyle, o vakit dünyayı ne sahiplenirsin. Bu kitapta, Mevlana'nın hayatındaki ilk ve en büyük öğretmeni ve babası, büyük âlim, kendi devrinde birçok değerli üstad varken dahi Sultan-ül Ulema, yani Âlimler Sultanı olarak anılan Bahaeddin'in, Mevlana'nın annesi Mümine Hatun ve dedesi Belh Emi
Karşınızdakinin bakış açısını bilmezseniz onu anlayamazsınız: Üstelik bu kişi; kısa boylu, kısa bacaklı, küçük parmaklı, minik burunlu son derece sevimli, ilgiye ve sevgiye muhtaç ama bir o kadarda dik başlı ve inatçıysa. Üstelik sizin peşinde koştuğunuz para ve zamana hiç önem vermiyor; markalarla, eşyalarla ve giysilerle hiç işi olmuyorsa. Çoğu zaman pek de anlam veremediğiniz şekilde tuhaf sesler çıkararak, garip hayali oyunlar oynuyorsa, hatta yeni keşifler yapmak için varını yoğunu ortaya koyuyor ve ı
Terör, dünyanın kaderini tehdit etmeye devam ediyor. Başkalarına yaşam hakkı vermeyen bu yaygın hastalık, insanlığın ortak laneti. Üstelik her geçen gün varlığını daha fazla hissettirmeye başlayan iflah olmaz bir lanet... Her ne kadar idealist düşünceler çeşitli platformlarda dile getirilse de barış ve huzur dolu bir toplum çoğu düşünüre göre artık sadece bir ütopya. Bu bakış açısını besleyen o kadar çok damar var ki... Bilgi toplumuna geçişle birlikte artık sınırsız haber kaynağımız var. Eskiden tahmin e
18. Yüzyıl Rusya'sında, rejimin çalkantılı ve belirsiz olduğu bir dönemde orduya katılan genç asilzade PyotrAndreyiçGrinyov ile taşralı Maşa arasındaki aşkın geri planında, söz konusu yıllara damgasını vuran Pugaçov Ayaklanması yer almaktadır. Yüzbaşının Kızı, geleneğin erken döneminde Puşkin'in tarihsel romana kattığı ikna edicilik ilkelerinin kaleme alındığı Rus Edebiyatının başyapıtları arasında ilk sırada yer almaktadır. Aleksandr S. Puşkin'in bu romanı Rus ve Dünya Edebiyatı üzerinde büyük bir etki yar
Fransa'nın küçük bir kasabası olan Verrières'de fakir bir kereste ustasının oğlu olarak dünyaya gelen JulienSorel'in birbirine zıt belirlediği iki hedefi, aşkları ve çalkantılı hayatı onu bu vasat hayattan uzaklaştıracaktır. Yaşadığı bu küçük kasabadan bir an önce kurtulup Paris'e gitme hayalleri kurar. Julien; zekâsı, kültürel seviyesi ve câzibesiyle yüksek tabakanın dikkatini çekmeyi başarır. Aldığı dinî eğitimle papaz olmaya karar veren Julien, aynı zamanda büyük bir Napoléon hayranıdır ve asker olmayı i
Sus ey kalbim! Gökyüzü seni işitmez. Elinizdeki bu kitap; Arap edebiyatında, sancılı bir yazarın denemelerini, öykülerini içermektedir. Zaman zaman tamamen şiir olan bu metinler, Cibran'ın gençlik dönemlerine ait Gözyaşı ve Gülümseyiş ile olgunluk dö¬nemi eserlerinden Fırtınalar adlı kitabından seçilerek bir araya getirilmiştir. İşte yüzyılın başında Batı'dan yazan bir Doğulunun sonu gelmeyecekmiş gibi duran sıkıntıları, yakınmaları, Fırtınaları...
Sıralama : Göster :
Toplam 436 kayıt bulunmuştur Gösterilen 180-200 / Aktif Sayfa : 10