Sonucu Daralt
Yayıncı Kategori
Yayıncı
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Toplam 436 kayıt bulunmuştur Gösterilen 140-160 / Aktif Sayfa : 8
İtalyan yazar Edmondo De Amicis'in, dünya çocuk edebiyatının başyapıtlarından biri kabul edilen Çocuk Kalbi isimli eseri, yüzyıllardır yeni kuşaklara rehberlik ediyor. Bir çocuğun gözünden yaşamın tüm boyutlarına temas eden bu kitapta kahramanımız erdem, yardımseverlik, yalan söylememek, saygılı olmak gibi ahlaki doğruları hayatına uyguluyor. Bugüne kadar birçok dünya diline çevrilen Çocuk Kalbi, çocuk saflığının ve onların duygusal dünyasının ne kadar güçlü olduğunu gözler önüne seriyor. Yüz millete ait
Alman dilinin en çok okunan yazarlarından olan Stefan Zweig'ın kitapları ellinin üzerinde dilde, milyonlarca baskıya ulaştı. Kısa hikâyeleri kadar biyografileriyle de dünya edebiyatının en önemli figürlerinden biri olan Avusturyalı yazar Zweig'ınAy Işığı Sokağı isimli kitabı, benzersiz üslubuyla kaleme aldığı dört hikâyesini içeriyor: Ay Işığı Sokağı, Leporella, Leman Gölü'nde Hadise, Ormanın Üzerindeki Yıldız. Bu kitabı Zweig'ın insan ruhunun derin ve karanlık noktalarına nasıl güçlü bir mercek tuttuğunun
Yunan mitolojisi, Antik Yunan'da dünyanın yaratılışı, tanrı, tanrıça ve kahramanların hayatı hakkındaki öğretileri içeren hikâyelerdir. Eski Yunan dininin temellerini de oluşturan bu mitolojik öyküler asırlar boyu felsefeciler, tarihçiler ve edebiyatçılar tarafından merakla araştırılan bir alan olmuş ve pek çok eserde de kendini göstermiştir. Her biri sözlü edebiyat niteliği taşıyan bu hikâyelerle bir toplumun dünyayı, onun düzenini ve yasalarını anlama yolunda nasıl adımlar attığını ve kendi kültürünü sözl
IV. Ivan ile temellendirilen, Petro ile başlayan Rusya'nın yayılmacı politikası, yakın çevresinde özel ilişkiler kurarak ve onları kendisi için ayrıcalıklı hissettirerek gelişmiştir. Rusya, Karadeniz'i, Kafkasya'yı ele geçirerek Doğu Anadolu'daki etnik ve sosyal yapıdan yararlanmaya çalışmış, bu yolla Akdeniz'e inmeyi hedeflemiştir. Bu hedef doğrultusunda karşısında iki büyük devlet görmektedir: Osmanlı ve İran. Ruslar, bu iki devlet içerisinde etnik kimlik olan Kürtlerle iletişime geçmiş ve işbirliği yapmı
14. YÜZYILDAN GÜNÜMÜZE BİLİMİN ÖZÜ YANİ BİLİMSEL TARİH FELSEFESİ, SOSYOLOJİ VE EKONOMİNİN TEMELİ OLAN MUKADDİME İslâm bilimlerinin bütün dallarından, tabiî ve sosyal bilimlere kadar, çağına ulaşan her konuda önemli tahlillerde bulunmuş, Tarih Felsefesinin ve İktisat Biliminin kurucusu olarak kabul edilmiş. Ayrıca insanlık tarihinin ilk sosyoloğu özelliğini kazanmıştır. Sosyoloji ilminin birçok temel prensiplerini Batılı bilim adamlarından yüzlerce yıl önce ortaya koyan İbn Haldun
Dostoyevski, henüz yirmi dört yaşındadır. Abartılı yaşamı ve gelişen kumar bağımlılığı nedeniyle maddi zorluk yaşamıştır. Yabancı romanların bazı çevirilerini yapmış olmasına rağmen, çok az başarıları vardır ve standartlarını yükseltmeye çalışmak için kendi romanını yazmaya karar vermiştir. İnsancıklar, Fyodor Dostoyevski'nin 1844-1845 yılları arasında dokuz aylık bir süre zarfında yazdığı ilk romanı ve başyapıtıdır. Dünyanın her yerindeki eleştirmenler tarafından toplumsal olarak sorumlu edebiyat olarak l
Nâmık Kemal'in Kıbrıs Magosa'da sürgündeyken yazdığı bu eser, edebiyatımızda ilk edebi roman olarak gerçekçi bir dil ile yazılmıştır. Nâmık Kemal'in Romantik üslûpla kaleme aldığı bu eserde, tutkuyla yaşanan aşkın sevecenliğinde, mutluluğu aile yuvasında değil de, tüm kötülüklere kapı açan Mahpeyker'e olan aşkında arayan Ali Bey'in tüm ailesinin başına açtığı bu dram yer almaktadır. Sen ateş, yaktın, zaten yanmış olan gönlümü, Yeniden heveslendirdin şu kendinden utanmış gönlümü...
Genç Werther şehir hayatından kaçıp Wahlheim'a yerleşir ve orda gördüğü soylu aile kızı Lotte'ye âşık olur. Lotte'nin de Werther'e karşı farklı hisleri vardır fakat nişanlıdır ve sahip olduğu kültür ve inanış gereği öncelikleri farklıdır. Ardan geçen zaman sonrasında Lotte nişanlısı Albert ile evlenir ve en yakınlarındaki kişi hep Werther'dir ve bu evlilik durumu onun Lotte'ye olan hislerinde herhangi bir değişiklik yaratmaz. Lotte ise Werther'e bir daha görüşmemeleri gerektiğini söyler ve böylece Werther,
Mehmet Rauf'un en önemli eseri olan Eylül, Türk Edebiyatı'nın ilk psikolojik romanı olarak kabul edilmektedir. Ruhsal çözümlemelerde çok başarılı bir çalışma sergileyerek, insanların ruh hallerini okuyucuya net bir şekilde yansıtan bu eser okuyucuyla arasında sağlam bir bağ oluşturmaktadır. Evet, her şey çürüyor, her şey... İnsanlar da çürümeyecekler mi? Eylül de sanki bahara özlem duyan mahzun bir tazelik, üzerine çeken kışın, kendini yok etmek isteyen sonbaharın aksine sonsuza kadar kalma mücadelesi var
Dünyaca ünlü filozof, yazar ve eğitmen Arthur Schopenhauer'in kaleme aldığı bu eserde, insanoğlunun var olduğu günden itibaren her alanda üzerinde çokça düşünülmesine rağmen ortak bir mutabakata varılamayan kadın-erkek ilişkisi, zahiri boyutunun dışında bu ilişkinin türün geleceğine yönelik etkilerinin de dâhil olduğu metafiziksel bir düzlemde tahlil edilmektedir. Bu doğrultuda Schopenhauer, kadınlar ve erkelere dair, herkes tarafından bilinmesine rağmen nedensellik bağının kurulamadığı olguları kendine has
Recaizade Mahmut Ekrem'in tek romanı olan Araba Sevdası, Türk edebiyatında ilk realist roman olarak kabul edilir. Yanlış batılılaşmanın ele alındığı romanın başkahramanı, mirasyedi Bihruz Bey'dir. Olay örgüsü, Bihruz Bey'in Çamlıca Bahçesi'nde gördüğü sarışın hanıma âşık olmasıyla gelişir, yanlış anlamalar ve yalanlar sonucu mizahi bir hâl alır. Dönemin yaşam tarzını ve batılaşma merakını etkili bir biçimde yansıtan bu roman ilk günkü gibi okuyucu ile arasındaki bağı korumaya hâlâ devam etmektedir.
Bu kitap doğu Hint adalarında doktorluk yapmakta olan bir adamın görevi ile duyguları arasında kalışının hikâyesidir... Amok koşucusu; güç, tutku, utanç ve hızla deliliğin pençesine düşen bir adamı anlatmaktadır. Pişmanlıklar içinde kıvranan, tutkunun esiri olan, vicdanını rahatlatmak için verdiği sözü tutmak adına hayatını ortaya koyan bir adamın öyküsüdür. Zweig, hayatının bir yansıması sayılabilecek bu hikâyede; intihar kavramını, korkularını, saplantılı bir ruh hâlini, bir insanın yaşadığı çözümsüzlükle
Okuyacağınız bu kitap; Avusturyalı yedek subay Baron Friedrich Michael von R........'nin 1914 yılının sonbaharında Rava Ruska savaşında ölümünün ardından masasının üzerinde mühürlü bir paket içinde bulunmuştur ve ailesi tarafından Stefan Zweig'e iletilmiştir. Zweig, her ayrıntısına sadık kalıp sadece isimleri değiştirerek, ekleme yapmadan bu eseri okurlarıyla buluşturmuştur. O akşam yaşayacağım son bir karanlık an kalmıştı, o da mutluluk içinde evime ulaştıktan sonra kapıyı açıp odama giden karanlık koridor
Yazıldığı tarihten bu yana tüm dünya siyasetini etkileyen, günümüzde hâlâ geçerliliğini koruyan bu büyük eser, birçok insanın başucu kitapları arasındaki saygın yerini korumakta. Devlet yöneticileri ya da felsefe ve siyaset ilimleriyle uğraşan kişilerin haricinde iyi bir lider olmak isteyen herkesin okuması gereken Prens, kişisel gelişim konusunda oldukça verimli bir kaynak özelliği taşıyor. Prens, sosyoloji, psikoloji ve strateji gibi farklı ilgi alanları olan insanları ortak bir noktada birleştirebilme gü
55 yıldır AB kapısında bekleyen Türkiye'nin AB ile olan ilişkilerinin incelendiği bu kitap, okuyucuya farklı bir perspektif sunuyor. Çoğu uzmanın dillendirmekten uzak olduğu bu ilişki, AB'nin ikircikli tavrı nedeniyle hiçbir zaman samimi bir denklemde gerçekleşemedi. 1959'da Menderes Hükümeti döneminde AT'ye başvurusunu yapan ve 1963 yılında Ankara Antlaşması ile başlayan sürecin hakkaniyet testinden geçemediği aşikâr. Bu tespiti hükümetlerin, süreci yöneten siyasilerin değişmesi ama şimdiye kadar tam üyeli
Bu kitaba başlarken üç amaçla yola çıktık. İlk amacımız işaret dilinde gündelik dilin dışına çıkabilmek, ileri seviye için İşaret Dili eğitmenlerine ve tercümanlarına kaynak oluşturabilmektir. İkinci amacımız, banka, noter, adliye, eğitim, spor, sağlık, meslek dallarında mesleki terimlerin işaret dilinde gösterimini verip meslek elemanlarına destek olabilmektir. Üçüncü amacımız ise; kitapta yer verdiğimiz metinlerle İşitme Engellilerin kültürü, fizyonomi ve dudak okuma üzerine olan bilgilerini okuyucularımı
Tükendi
18. yüzyılın son çeyreğinden itibaren dünya siyaset sahnesine çıkan ulus devletle birlikte iç ve dış olarak ayrılan güvenlik alanında ülke içinde yarı askerî bir kolluk kuvveti olarak görev yapmaya başlayan jandarma birlikleri, kamu güvenliğini ve düzeni ile yasaların uygulanmasını temin etmek üzere sürekli ve önleyici bir gözetim hizmetini ifa etmek için kurulmuştur. Jandarmanın iç güvenliği sağlamak üzere polis yetkileri ile donanmış olmasının yanında askerî bir teşkilatlanmaya sahip ve her daim devlet me
Bir zamanlar dünya haritasına baktığınızda; Britanya İmparatorluğu, bu haritanın dörtte üçünü elinde tutuyordu. Avrupa'dan uzak verimsiz bir ada olan bu ülke, üzerinde güneş batmayan imparatorluk olarak, Kanada, Yeni Zelanda, Avustralya, Afrika, Hindistan, Antarktika, Ortadoğu ve Amerika kıtasının efendisiydi. Dünya ticaretini ve siyasetini yönetiyordu. Bugün Londra, Milletler Topluluğu adı altında aynı nüfuza sahiptir desek yanlış olmaz. Bu zekâ ve gücün arkasında nasıl bir planlama vardır? Bu zekâ ve
20. yüzyılın hemen başında Osmanlı Devleti ile Fransa arasında yaşanan diplomatik kriz görünürde bir borç meselesinden kaynaklanmış ise de arka planında devletler arasında dozu giderek artan emperyalist rekabet ve nüfuz mücadelesinin var olduğu anlaşılıyor. Almanya karşısında 1870'te Almann birliğinin öncüsü Prusya karşısında aldığı mağlubiyetin bir süre yoğun bir iç mücadele ve çekişme dönemi geçiren Fransa yüzyılın sonunda yönünü bir kez daha dışarıya çevirmiş ve daha aktif bir dış politika izlemeye başla
Osmanlı öncesi dönemde kadim Türklerin çok önemli bir yerleşim alanı ve uğrak noktası olan Bulgaristan, Osmanlı Devleti döneminde de Balkanlarda en fazla Türk nüfusun iskân edildiği bölge olmuştur. Halk arasında 93 Harbi olarak bilinen 1877-1878 Osmanlı Rus Savaşı neticesinde Türk idaresinden çıkan Bulgaristan, o tarihten itibaren günümüze kadar devam eden göçlerle Türkiye'ye en fazla Türk soylu göçmen veren ülke olmuştur. Ayrıca bugün dahi Balkanlarda ve Avrupa'da bulunduğu ülkenin yerli unsuru olarak en f
Sıralama : Göster :
Toplam 436 kayıt bulunmuştur Gösterilen 140-160 / Aktif Sayfa : 8