Sonucu Daralt
Yayıncı Kategori
Yayıncı
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Toplam 436 kayıt bulunmuştur Gösterilen 320-340 / Aktif Sayfa : 17
Türkiye, 'kimileri' kabul etmese de 80'li yıllardan bu yana, planlanmış bir hedef tahtasıdır. Planlarının 60'lı yıllarda yapıldığı, şimdilerde harıl harıl işleyen çok yönlü bir kuşatmanın içinden geçiyoruz. Çok yönlü diyoruz zira bu kuşatma; iktisadi, manevi, askerî, sosyal alanları kapsamaktadır. Tehdit, artık sadece dışarıdan değil, içerden de gelmektedir. Planlı, organize ve sistemli bir şekilde işleyen bu kuşatma, eğer önü alınmazsa yakında meyvelerini verecek gibi. Çatışan tarafların öznelerine göre bu
Savaşlar, uluslararası politikanın bir disiplin olarak yaşama geçmesini sağlayan unsurların başında gelir. Antik dönemlerden itibaren savaş olgusu üzerine yapılan çalışmalar, bugün uluslararası ilişkilerin bir disiplin olmasını sağlayacak donanımı oluşturmuştur. Savaşlar bir yandan uluslararası sistemin çelişkilerini anlamayı zorunlu kılmış bir yandan da beraberinde güvenlik kaygılarını ve bu nedenle uluslararası ilişkiler sadece bu disiplini meslek edinmiş bilim insanlarının değil, aynı zamanda o karmaşık
KGB arşivlerinde saklanan kitap ilk defa Türkiye´de... Dünyanın en iyi telepatı olarak kabul edilen ve İkinci Dünya Savaşı´nda, Stalin´in neredeyse tüm kararlarında danıştığı Wolf Messing, yoksul bir Musevi ailesinin çocuğu olarak 10 Eylül 1899´da, Varşova´da doğdu. Ailesi, Naziler tarafından öldürüldü. Polonya 1939 yılında Naziler tarafından işgal edildiğinde Rusya´ya kaçtı. Polonya sınırındaki tüm Nazi kontrol noktalarından düşünce aktarımı ve telkin yeteneklerini kullanarak geçti ve Sovyetler Birli
Tükendi
Avrasya felsefesine yaklaşırken yaşamakta olduğumuz küreselleşme çağında, küreselleşmeye toptan karşı çıkarak, Avrasya´yla ilişkilerimizi yeterli görerek Türkiye´yi küreselleşmenin dışında tutmaya çalışmak gerçekçi bir yaklaşım değildir. Önemli olan, ulusal menfaatlere ve ulusal kültürlere zarar vermeden küreselleşmenin içinde yer almaktır. Çağdaşlık ve ilericilik düşüncesi, çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkma doğrultusunda ele alınmalıdır. Günümüzün deyimiyle Avrasya birlikteliğimizde; AB ilişkilerimiz
Bugün Türkçemiz de dâhil pek çok lisana girmiş bulunan cocktail kelimesi İngilizce olup, horozun kuyruğu demektir ve kuyruktaki çeşitli renklerden esinlenerek çeşitli içki türlerini karışımı olan karma içki olarak algılanmaktadır. Ayrıca cocktail party deyimi de bu tür karma içkilerin ikram olunduğu davetler anlamına gelir ve diplomatların hayatının önemli ve yaygın olayları bu davetlerdir. Çünkü birçok bilgi ve fikir alışverişi, bu tür davetlerdeki konuşmalar sırasında olur. Bu kitapta ise 40 yılını diplo
´Temel ilke, Türk ulusunun onurlu ve şerefli bir ulus olarak yaşamasıdır. Bu, ancak tam bağımsız olmakla sağlanabilir. Ne denli zengin ve gönençli olursa olsun, bağımsızlıktan yoksun bir ulus, uygar insanlık karşısında uşak durumundan öteye gidemez. Yabancı bir devletin koruyuculuğunu ve kollayıcılığını istemek insanlık niteliklerinden yoksunluğu, güçsüzlüğü ve beceriksizliği açığa vurmaktan başka bir şey değildir. Gerçekten bu aşağılık duruma düşmemiş olanların, isteyerek başlarına bir efendi getirmeleri h
Türk Milleti, son iki yüz yıldır çalkantılı ve aynı zamanda geleceğini gölgeleyen gelişmelerin kıskacında hak etmediği bir tarihi sürecin içinde bocalamıştır. Artık, ülkemizin, ekonomik kalkınma ve teknolojik gelişmelerini frenleyen bu talihsiz sürece mahkûm olması yerine, onu temelinden değiştirecek ve yeni ufuklara yürümesini sağlayabilecek potansiyel mevcuttur. Bilgi Çağının yeni normları yanı sıra, gençliğin geleceğe daha emin adımlarlar atabilmesi ve her şeyden önce ülke bağımsızlığının korunması da
Lanetlenmiş Şeytan şimdi bir kez daha ordusuyla harekete geçti. Detayı anlatmaya gerek yok. Bundan sonra olanları yaşayarak görecek ve idrak edeceksin. Sen de bu savaşta hem suret âleminde, hem de metafizik denen âlemde savaşacaksın. Dedi. -Haydi sende iyilik duvarına bir tuğla koy. -Yeni çeri başlıklarının hikmeti. -İnsan Şeytanı. -Hitler'in Mumyası İstanbul'da nasıl saklandı? -Yecüc Mecüc. -Ahir Zaman çocukları. -9'un Sırrı. -Kablosuz elektrik ve Yeşil Adam'ın askerleri. -Washington'da Allah yazan bir bin
Yaşadığımız dünyada sihrin yeri nedir? Bizler ne kadar büyülenmişiz? Büyünün anlamı nedir? İlizyon ne kadar gerçekliğimizi çalmış; doğruyu yalan, yalanı doğru nasıl göstermiş? İsrail Genelkurmay Başkanı hangi projeyi koruyamadığı için görevden alındı? Sihri yapan da, yaptıran da büyük küfürdedir. Cincilere, medyumlara, büyücülere gidip büyü yaptıranların, sihri satın alanların; yani parayla yaptıranların durumu Bakara / 102'de açıktır. Sihir topluma nasıl etki ediyor? Uluslararası sihirbazlar kim? Zihinl
Melâmi Birliği mensupları. Hepsinin bu gece de, her gece olduğu gibi görevleri, nöbetleri var: -Yerebatan Sarnıç'ında tüyler ürperten esrarengiz toplantı. -Hz. Hızır'ın 2000 yılında öldürdüğü çocuk. -Rical-i gayb erenleri ve Melami Birliği. -İstanbul metro tünellerinde oynanan esrarengiz oyun ve Haçlı koalisyonu. -Çocuk ruhunu çalan çete. -Güneydoğu'daki müthiş enerji. Dünya artık asla aynı dünya olmayacak! -Kehf Suresi ve İstanbul... Boğaz'ın Kızı, asırlardır beklenen çeyizini açıyor... Bir Meczubun Rüya
Bir başkalık vardı Kız Kulesi'nde. Boğaz'da, yapılarda, camilerde, yollarda... Kulağımdan ruhuma hiç duymadığım musıkî nağmeleri simli ibrişimler gibi iniyor adeta bir sır dünyası tâ iliklerimde nakış nakış işleniyordu. Bu sesler nasıl da güzeldi... Göz alıcı, büyüleyici ve içten içe dağılan huzur dolu... Bir enteresanlık vardı bu seslerde, bu İstanbul'da. O kadar gezmiştim; ama bu kadar güzel hâlini hiç görmemiştim. İlhami Abi hafif bir tebessümle: - İşte şimdi anlamaya başladın. Artık sen de Rabbinle ta
İnsanlık karmakarışık bir kavga ve savaş dünyasına dönüşmüş durumda. En çaresiz insan gibi, her toplumun da malı, canı ve bütün varlıklarıyla güvenlik içinde olduğu ve hakkını alabildiği kalıcı bir dünya barış düzenine ihtiyaç var. Ama en bilgili, uygar ve zengin toplumlar bile zorla alma, sömürme, yolsuzluk, hile, soykırım, faiz ve savaş yani haksız kazanç peşinde! Refahlarının dayandığı ekonomik ve mali bütçe dengeleri bunlara bağlı. Uygarlık bunu gerektiriyor ! İnsanlar ve toplumlar, refahlarının dayand
Aşağıda yazılı ve benzer düşünceleri yüzünden, yirmi yedi yıl hapis cezası ile akıl, insaf ve merhamet dışı işkencelere maruz kalan; ama bütün bunlara, emsalsiz bir sabır, metanet ve dahası işkence eden ve ettirtenlere karşı hiçbir kırıcı söz kullanmadan tahammül edebilen İtalyan düşünür Campanella (1569-1639) GÜNEŞ ÜLKE (Sivitas Solis) adlı eserinde Türkler için şunları yazmaktadır: ?...Ben bir güneş ülkenin hasretini çekiyorum. Bu ülkede gece olmasın ve insanlar karanlık mefhumunu orada tanımasın. Güneş
Türkiye, Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP)ın temeline 4 Nisan 1977'de ilk harcı koyarak; bölgeler arası gelir dengesini sağlamak, bölücü faaliyeti ve dayandırıldığı yoksulluk gerekçesini yok etmek istemiştir. Ama, yetmiş beş bin km. kare=75 milyon dönüm araziyi sulayarak; bitki, hayvan, su ürünleri ve elektrik üretim ve ticareti ile bölgeyi şaha kaldırıp, kalkınmasını sağlarken; bu başarı yüzünden başına gelecek iç ve dış gaileler düşünülmüş ve önlemleri alınmış değildir. Çünkü bir eseri yapmak ile ona sahip
İnsan; Evren ve içindekilerle ilişkilerini yol ve yordamında yürütebilmek için öncelikle kendini bilmeli ve tanımalıdır. Bedenin fizik ve ruhunun kurallarını bilen ve onlara uyan insan; onu yaratanın kural ve değerlerini de kabullenir. Çünkü insan eksiktir ve eksiklerini dışındakilerden karşılamak zorundadır. Evrene ve insanlara muhtaçtır ve onlarla iyi ilişkiler kurmalıdır. Bu sebeple de varlıklar ve evreni tanımalıdır. Tanımak için muhtaç olduğu ilk ve en önemli şey de onlarda saklı bilgilerdir. Ailede,
Devletlerarası siyasette düşen bir devlet başka bir devletin acıma duygusunu değil iştahını kabartır, insan insanın kurdu olduğu gibi devlet te devletin kurdudur. ?Osmanlı Devletinin Dağılma Devri azametli görkemli bir imparatorluğun çağın gereksinimlerine ayak uyduramayarak sömürgeci ülkelerin nasıl hedefleri haline geldiği ve içeride çıkan ayaklanma, isyanlarla birlikte merkezi otoritenin nasıl zayıfladığını gözler önüne sermesi açısından oldukça çarpıcı bir eserdir. Yeni çeri Ocağının asli görevini unut
Çanakkale adının her dilde - kültürde adeta mistik bir tınısı vardır. Mekânın bizi olduğu kadar ziyaretine gelen tüm yabancıları dahi sarıp sarmalayan o büyülü atmosferini bir yüzyıldır dile getirmeye çalışıyor kalemler... Nice efsaneler doğuyor bu kan çiçeklerinin açtığı topraklardan... Bu kez bir - sözüm ona - cansız ( Mydos't) İskelesi katılıyor, o kervana. 1915'e gelinceye değin şahit olduklarını aktarıyor bize... Hem de sevgi dolu yüreğiyle... Üzerine basıp geçenlerin hepsini hoşça kucaklayarak. Satı
Midhat Paşa, bundan tam 150 yıl evvel titiz ve işgüzar bir memur iken atandığı Niş Valiliği vazifesini Büyük Tuna Vilayeti Valiliği'ne tahvil etme başarısını göstermiştir. (1861-1864) Özel bir yetkilendirme değildi. Göreve başlamadan hükümete sunduğu 5 maddelik önergesi geçiştirildi. Vazifesi boyunca pek çok isteği Sadaret tarafından reddedildi. Mütemâdiyen Sırbistan'a firar eden bir halk ile karşılaştı. Çok geçmeden buna Belgrad ve Rusya'dan gelen muhacirlerin yükü de eklendi. Karşılaştığı tüm sorunlara çö
28 Şubat Süreci'nden paralel tartışmalarının yaşandığı günümüz Türkiye'sinde acaba ne zaman siyaseten normalleşeceğiz? Demokrasimiz darbe/irtica fobilerinden tamamiyle sıyrılabilecek mi? Ülkemizde son on yıllarda yaşadığımız sadece bize özgü bir sendrom değildi. Cuntalar/Cemaatler salıncağında bir o yandan, bir öte yana savrulan yegane siyasal coğrafya bizimki değil. Fundamentalizm, dinci terör benzeri temalar gerçi İslam Alemi için kullanılıyordu; ama aslında Küresel Toplum'un farklı kültürel havzalarında
Birçok insan, bu kitabın İbsenciliğin Özü'nden ziyade Shawculuğun Özü diye adlandırılmasının daha iyi olacağını düşünmektedir. Böyle bir isim, kitabın değerini kesinlikle azaltmaz. Nihayetinde, Shaw'un eserleri otuz büyük cildi geçmektedir. İbsenciliğin Özü'nü, 200 sayfaya sığdırmaktan daha pratik ne olabilir ki? Bu kitabın yazılı bir özeti bile yoktur. Bu eserde, genç Shaw'un hala görüşlerini özenle tartıştığını görmekteyiz. Dolayısıyla Shaw'un bu eseri, daha sonraki çalışmaları kadar nükteli olmasa da, ol
Sıralama : Göster :
Toplam 436 kayıt bulunmuştur Gösterilen 320-340 / Aktif Sayfa : 17